menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Devletin Meşruiyetinin Kaynağı: Güvenlik İlkesi

9 1
06.02.2024

Devletin erdemi güvenliktir.
Spinoza

Güvenlik olgusu bugün modern hayatın merkezinde yer almaktadır. Kavram en yalın haliyle, herhangi bir tehlikenin olmayışı olarak tanımlanabilir. Çoğu zaman öznesi belirsiz ya da belirsiz olması arzulanan bir tehlikeye karşı, bir grubu birleştiren en önemli etkendir. Ancak kabul edelim, güvenlik kavramı bundan çok daha fazlasıdır. Zira sözleşmeci filozoflardan beri biliyoruz ki, bir toplumu bir arada tutan en önemli çimento güvenlik kaygısıdır.

Bu kaygının köklerini yaşamın başlangıcına kadar götürebiliriz. Devlet denilen aygıt ise modern zamanda bu kaygıya cevap vereceği iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Paradoks tam da bu iddianın merkezinde yer almaktadır. Soru basittir, bir devlet tüm bürokratik mekanizmasıyla ontolojik olarak varlığını borçlu olduğu bir kaygıyı tam anlamıyla ortadan kaldırmak ister mi? Bir devlet kendi kendini yok etmek ister mi?

Felsefe profesörü Frederic Gros’un, Servet Ugan çevirisiyle Kolektif Kitap’tan çıkan Güvenlik İlkesi adlı çalışması, hayatlarımızın merkezinde olan bu kavramı farklı boyutlarıyla ele alıyor. Hemen belirteyim, bu tip kitaplarda en önemli sıkıntı çevirinin aksaması oluyor genelde. Ancak Gros’un kitabı gerçekten başarılı bir çeviriye sahip. Bu hususta çevirmeni kutlamak gerekiyor.

Gros’un kitabı dört ana bölümden oluşuyor. İlk olarak güvenlik kavramını, bir ruh hali olarak tanımlayarak bireysel boyutta ele alıyor. Burada elbette en büyük yardım Yunan filozoflarından geliyor, onların kavramla ilgili görüşleri, olgunun insanların ruhsal durumu üzerindeki etkileri anlatılıyor.

Ardından Hıristiyan inancının bin yıllık dönem ütopyası çerçevesinde ıslah olmuş insanlığa içkin bir mutluluk olarak güvenlik kavramı irdeleniyor. Kilisenin çok erken dönemde bu inanışı sapkınlık olarak yaftalamasına rağmen tüm ortaçağ boyunca siyasi, toplumsal ve dini hareketlerde bu ütopik bekleyişin izlerini görebiliyoruz.

Son bölüm biyogüvenliği ele almakta. Ancak benim bu yazıyı yazmama sebep olan asıl bölüm Gros’un güvenliğin garantörü olarak devleti anlattığı üçüncü bölüm. Zira hepimizin devletle yaptığı sözleşmenin ana maddesi GÜVENLİK kavramı.

Güvenliğin Garantörü Olarak Devlet

Modern devlet üç temel unsuruyla vatandaşlarına güvenlik vaadinde bulunur. Ortak yasanın herkese uygulanmasının ve bireylerin temel haklarına saygı duyulmasının teminatı olarak bağımsız mahkemeleriyle; mal ve can güvenliğini ve kamu düzenini tesis eden polis teşkilatıyla; son olarak da dışarıdan gelebilecek olan düşmanca saldırıları önlemek için ordusuyla… Bu üç unsur, vatandaşın güvenliğinin teminatı olarak lanse edilse de çoğunlukla devlet denilen karmaşık bürokratik yapının sürekliliğinin güvencesi olarak çalışmaktadır.

Gros, devlet kavramını açıklamaya........

© Daktilo1984


Get it on Google Play