Düşme var düşüş var
Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.” Çünkü Hamburg’da Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ve Fazıl Say konserini dinlemiştim.
Tam İstanbul’a dönüşe geçecekken Hamburg kaldırımında yerinden fırlamış bir mermer taşın hışmına uğrayıp yere yapıştım. Ağır çekim düşme anında iki elimi öne uzattığımı anımsıyorum. İlk müdahaleler. Uçak. İstanbul... Kendimi “ortopedi ve travmatoloji maestrosu” Dr. Eftal Güdemez’e teslim ettim.
İyi haber: Ayakta kırık yok zedelenme var, bacak sağlam. Kötü haber: Elde bir parmak kırık.
En büyük üzüntüm: Ayvalık’ta Filiz Ali ve muhteşem ekibinin yarattığı ve benim de müdavimi olduğum Ayvalık Müzik Akademisi (AIMA) Festivali’ne gidememek ve Dilbağ Tokay (viyolonsel) ve Emine Serdaroğlu (piyano) ikilisinin konserini dinleyememek oldu.
Sonuç: Dinlenme vakti!
Ülkedeki düşüşler ve çöküşler yanında benim düşmem ne ki... Hak, hukuk, adalet çoktan düştü. Anayasa ve yasalar düştü. Ekonomi çöktü. Eğitim........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin