menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

74 12
17.11.2025

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var: 3.7 milyon yurttaşın İstanbul Senin uygulamasında toplanan verilerin, üstelik coğrafi konumları ve CHP’nin verdiği seçmen sandık bilgileriyle birleştirilmesi, büyükşehrin bu verilerden ihtiyacı olan bilgilerin çıkartılması amacıyla yurtdışında dört şirkete gönderilmesi... Üstelik bu çok önemli veri setinin İBB’deki merkezden sızdırılmış veya çalınmış olduğu ve yurtdışında satıldığı da belirtiliyor. Bu KVKK yasalarının çiğnenmesi demek ve ağır bir suç. Üstelik CHP, sadece kendi kullanımına sunulmuş sandık verilerini paylaşmakla suçlanıyor. Savunmayı merak ediyorum!

Ben sosyal medyadan bana gönderilen ve “Bu kartla oy kullanılamaz” sözüyle etiketlenmiş bir göçmenin kimlik kartını paylaştığım için geçen yıl ceza aldım. Üstelik kişi, şikâyetçi değilim, dediği halde. Tabii savunmamda, koskoca devlette gizli kalması gereken 80 milyon yurttaşın bilgileri yurtdışında satılıyor, bakan da bunu itiraf etti, dediğim halde.

İddianameye göre, İstanbul Senin uygulamasındaki verilerin nasıl kullanılacağı üzerine düzenlenen bir toplantıdan ses kaydı var ama suçlanan kişilerin savunması olmadığı için, neyin ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz.

Bu bölümü okurken tanıdık bir isim gördüm, İsmet Koyun ve sahibi olduğu Kobil şirketi. İddianamedeki konu başlığı “kişisel verileri başkasına verme, yayma veya ele geçirme suçu”. Olayın merkezinde “İstanbul Senin” uygulaması duruyor. Bu program bilgisayarımda vardı. Bu “süper program” İstanbul Büyükşehir’in sunduğu hizmetlerin uygulamalarını bir araya topluyor. Aslında yurttaşa kolaylık.

Programı yazan şirket........

© Cumhuriyet