Kendini sorgulamak
Hayatım boyunca kimseden destek beklemeden yaşadım. Direndim, azmettim, yaptım, oldu. (Ama ben yaptım oldu değil.) Bir işi başarmak için başlamak gerekir. Ben öyle yaptım. Gözü karayımdır. Aklıma koyduğumu yaparım. MSM’yi açarken çok kişi macera olarak baktı. Ama ben “yapacağım” dedim. Zorlandım, direndim, mahkemeye verildim direndim, param bitti direndim. Sonunda açtım okulu. İyi ki böyle yapmışım. Ne kadar çok değerli genç yetişti buradan. Kabaca bir hesap yaptım. Ortalama 5 bin kadar öğrenci ile karşılaşmışım. Az buz değil bu. Pek çoğunun üzerinde emeğim var ama bunu kimsenin başına kakmam… Kendimi sorgularım: Kimim? Neyim? Neden bu dünyadayım? Ne yapıyorum? Ne yapmalıyım? Sorgulayın kendinizi. Ben kendime sorular da sorarım. Çoğu zaman aldığım yanıtlar beni kesmez ama direnirim. Yeni şeyler öğrenmeyi severim. Yeni şeyler…
Ne ile mutlu olduğunu biliyorsan işin yarısını çözdün demektir. Hayat beklemez. Sen yaşama ayak uyduracaksın. Ama bu öyle senin anladığın gibi bir şey değil. Kimin teknesine binersen onun yelkenini üflersen bittin demektir. Çünkü bu tamamen çıkar üzerine kurulmuş bir inanç olur. “Birine gül veren ele gülün kokusu mutlaka bulaşır” diyor Çin atasözü. Yani yola çıkarken seçeceğin kişiyi, kişileri iyi seç. Bak insan akrabalarını seçemez ama dostlarını seçebilir. Dost kolay bulunmaz. Arkadaşla farkı, dosta sırtını........
© Cumhuriyet
visit website