İsteyenin bir yüzü mü kara?
“İsteyenin bir yüzü kara” diye başlayan bir atasözü vardır, mecazda kusur olmaz derler. Gelgelim, DEM’in terörsüz Türkiye sürecine ilişkin kamuoyuna sızan raporunun bir yüzü değil, tamamı kapkara! Şakası bile yapılmayacak maddeler var! Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesine, varlığına aykırı bir bildirge. “Aldım elime kalemi, yazdım aklıma geleni” türü bir karalama metni!
DEM, köklü değişiklik istiyor yazılanlar doğruysa. Ulus devlet kimliğine saldırıyorlar. Eğitimin altı boşaltılıyor, yerel yönetimler aracılığıyla özerklik altyapısı oluşturuluyor. Ve çoklu anadil temelli eğitim modellerinden söz ediliyor Türk dili ve kültürü hedef alınıp!
Kürtçe eğitim şart koşulmuş, rapora imza atanlar sanırım Kürtçenin farklı lehçe yapısından habersiz. Öncelikle Hint-Avrupa dil ailesinden İrani diller grubuna aittir Kürtçe. Kuzey Kürtçesi denen Kurmançi Türkiye’nin büyük bölümünde, Suriye ve Ermenistan’da; güney Kürtçesi Pehlewani Irak ve İran; akademi çevrelerinde Zazaki adı verilen Zazaca da Erzincan, Tunceli, Bingöl hattında görülen lehçelerdir. Kırmanşahi, Bahtiyari, Mukri lehçeleri de vardır. (Bkz. Prof. Dr. Ludwig Paul.) Ve bu lehçeleri konuşanların birbirleriyle anlaşması zordur çünkü İrani karaktere dayalı gramerdeki dönüşümler, ses değişiklikleri ve alıntı varlıklar merkez dil özelliğini deforme etmiştir. Diyelim ki Kürtçe anadil eğitimi başladı, bu lehçe çeşitliliğine hâkim akademisyen-öğretmen ve kaynakça var mıdır? Yoksa İsveç ya da Irak’taki enstitülere mi güvenilmektedir? Bölgesel dil farklılığı nasıl aşılacaktır? Örneğin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden