Atatürk ve Vahdettin üzerine
Osmanlıcı, halifeci, ikinci cumhuriyetçi yazarlar zaman zaman “Atatürk’ü Anadolu’ya Padişah Vahdettin”in gönderdiğini ileriye sürerler. Bu iddia aslında belgelere dayalı olarak çürütülmüştür.
Bu iddialar artık dillendirilmiyordu. Ancak yine bir Osmanlıcı yazar 10 ve 11 Kasım’da bu konuya değindi. Atatürk’ü hedef alan yazısında şöyle diyor: “Sultan Vahdettin tarafından Anadolu direnişini örgütlemek için gönderildiğinde, ordudaki en müsait yüksek rütbeli subaydı. Vazife doğal olarak ilk ona teklif edilecekti. İstiklal Savaşı’nın altyapısı zaten hazırdı. Zafer tek adamın değil, kolektif bir çabanın neticesiydi.”
Bu paragrafta birçok hata ve tarihsel saptırma vardır. Hepsine yanıt vermeye değmez ancak “Sultan Vahdettin tarafından Anadolu direnişini örgütlemek için gönderildiği” cümlesini yazabilmek için tarihi tersyüz etmek gerekiyor.
Bu iddialara ilk yanıtı Turgut Özakman, “Vahidettin, M. Kemal ve Milli Mücadele - Yalanlar, Yanlışlar, Yutturmacalar” isimli kitabında (1997) belgelere dayalı olarak vermiştir. Daha sonra ilk baskısı 2008 yılında yapılan “Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay” ismini taşıyan kitabımda ve daha sonra “Samsun’dan Sonra En Zor 19 Ay” ismini taşıyan kitabımda belgelere dayalı olarak bu iddialara yanıt verildi. Ayrıca, tarihçi-yazar Sinan Meydan bu konu ile ilgili olarak yazdığı “Cumhuriyet Tarihi Yalanları” ismini taşıyan 2 ciltlik kitabından belgelere dayalı yanıtlar verdi.
Vahdettin’in Milli Mücadele’deki hainliklerini geniş bir biçimde, belgelere dayalı olarak ele alan ve 16 yazar tarafından yazılan en son kitap “Vahdettin Dosyası Hainlik Belgeleri” Cumhuriyet Kitapları’ndan yayımlandı.(1)
Bu kitapları bir kenara bırakalım, genellikle bu düşüncedeki insanların inandığı Ahmet Hakan’dan örnek verelim. Ahmet Hakan, 17 Ocak 2019’da Hürriyet’te yayımlanan “‘Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin Gönderdi’ tezini deviren dört fiske” başlıklı yazısında bakın ne yazmış:
“- BİRİNCİ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Vahdettin’in sadrazamı damat Ferit, neden İngiliz Yüksek Komiseri Robeck’e giderek Atatürk’e karşı İngilizlerden yardım istedi.
- İKİNCİ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Vahdettin, neden Nisan 1920’de Milli Mücadele karşıtı bir ferman yayınladı? Böyle davranarak ne yapmak, nereye varmak istemekteydi?
- ÜÇÜNCÜ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Şeyhülislam Dürrizade Abdullah, Milli Mücadele’ye katılanların öldürülmeleri gerektiğine dair fetvayı nasıl yayınlayabildi?
- DÖRDÜNCÜ FİSKE: Eğer Atatürk’ü Anadolu’ya Vahdettin gönderdiyse... Aynı Vahdettin, Atatürk ve bazı silah arkadaşları hakkında 11 Mayıs 1920’de Divan-ı Harp tarafından verilen idam kararını neden onayladı?
Aslında fiske sayısını 444’e kadar çıkarmak mümkün ama gerek yok!”
Ahmet Hakan’a hak veriyoruz; bizim yanıtlarımıza gelince bu konuda altı belge ileri süreceğiz.
Atatürk, Anadolu’ya geçişinin üzerinden henüz 19 gün sonra, padişahın hükümeti tarafından İstanbul’a geri çağrıldı. Bu durum Kuvayı Milliye’nin dönüm noktasıdır ve padişah dahil tarafların konumlarını açıkça ortaya koyar. Konunun özeti şöyle:
Atatürk Samsun’dan Anadolu içlerine geçti ve 25 Mayıs 1919’da Havza’ya ulaştı. Milli Mücadele’nin ilk işaret fişeği Havza’da atıldı, bütün Anadolu’da mitingler yapılmasını İstanbul’a protesto telgrafları gönderilmesini istedi.
Diyarbakır ve Malatya bölgesinden toplanan ve İstanbul’a gönderilen silahların sürgü kollarına (31 bin 333 tüfek sürgü kolu, 198 makineli tüfek ve 26 top kaması) el koydu. Ayrıca, Havza’da askeri depoda bulunan silahları halka dağıttı. Bunu haber alan İngilizler harekete geçtiler. Hükümete resmen nota vererek Mustafa Kemal’in İstanbul’a geri çağrılmasını istediler.
Mustafa Kemal, Harbiye Bakanlığı tarafından 8 Haziran 1919’da İstanbul’a geri çağrıldı. Anadolu’ya geçeli henüz 19 gün olmuştu...
Mustafa Kemal, Padişah Vahdettin’e bir telgraf gönderdi, hükümetin kendisini İstanbul’a geri çağırdığını, Anadolu’ya geçmeden bir gün önce Yıldız Sarayı’nda birlikte yaptıkları görüşmeyi hatırlattı. Bu geri çağırmaya engel olunmasını istedi. Bu telgraf bir samimiyet testidir.
Bu telgraf Milli Mücadele’nin başlangıç günlerinde Mustafa Kemal ve Padişah Vahdettin ile yapılan ilk iletişimdir. Çok önemli bir belgedir.(2)
Padişah Vahdettin bu telgrafta yanıt vermedi. Şimdi sormak gerekir: Padişah görev veriyor........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein