menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Zor sorular: Zafer sarhoşluğundan uyanırken...

3 0
12.12.2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ihtiyat içeren açıklamalarıyla birlikte medyadaki davul-zurnalı kutlamalar azalmaya başladı. Özellikle İsrail’in Suriye’nin devletsizleştirilmesi sürecinin hem baş aktörü olarak bu ülkeyi feci şekilde bombalaması hem başta Durzi bölgesi olmak üzere Şam’a kadar genişçe bir toprak parçasını işgali hem de PKK/PYD’nin önünü açan hava harekatları zafer sarhoşluğunu unutturmaya başladı.

Şimdiki dengelerin nasıl oluşturulacağı ve Türkiye’nin hayati çıkarlarının nasıl korunacağı gibi meseleler kocaman soru işaretleri olarak karşımızda duruyor. Örneğin Şam’da yönetimi devralmış bulunan HTŞ (Heyet Tahrir el Şam) ile ortalama iyi münasebetler kuracağımızı düşünüyor olabiliriz; ancak aynı HTŞ İsrail ve Amerika’nın bu bölgedeki en önemli müttefiki. İsrail ile bir dertleri bulunmadığını; asıl amaçlarının Hizbullah ile mücadele ve İran’ın Suriye’deki varlığının sonlandırılması olduğunu söyleyerek geldiler. İdlib’de toparlanarak Halep’e karşı başlattıkları operasyonun İngiltere, ABD ve İsrail ile birlikte (taktik düzeyde de Ukrayna ile) kotarıldığı neredeyse kesin.

Dolayısıyla önümüzdeki günlerde Türkiye açısından PKK/PYD’nin Fırat’ın kuzey doğusundaki devletleşme girişimlerinin nasıl durdurulabileceği konusu ön plana çıkacak. Bu sorunun Suriye’deki diğer meseleler ve Suriye coğrafyasına sürekli çomak sokmakta olan İsrail ve Amerika’dan bağımsız halledilebilmesi de neredeyse imkansız. Türkiye’nin şimdilik iyi ilişkiler içinde bulunduğu HTŞ ile birlikte PKK/PYD’ye karşı işbirliği yapma ihtimali neredeyse yok; çünkü HTŞ kendi deklare ettiği politikası itibariyle Hizbullah ve İran’la mücadeleyi ön plana........

© CGTN Türk


Get it on Google Play