menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Silik parçalar

25 7
29.04.2024

Her anlatı, üretildiği toplumsal koşulların izlerini taşır. Bir ülkeye bakarak oradan nasıl filmler çıkabileceği hakkında isabetli tahminlerde bulunabilir, bir filme bakarak nasıl bir ülkede yapılmış olduğunu tartışabilirsiniz. Sinemanın bu toplumbilimsel doğası tüm dünya sineması için -Hollywood endüstrisi hariç- geçerlidir ama Ortadoğu ülkelerinin filmlerinde çok daha net örtüşmeler görülür. Bunun hem içerik hem de biçimsel estetik bağlamında en iyi örneklerinden biri da, herhalde Filistinli yönetmen Elia Suleiman’ın 2002 tarihli filmi Yadon İlaheyya’dır (İlahi Müdahale).

Bazıları her gün tanık olunabilecek sıradan olayları, bazılarıysa absürd ve gerçeküstü olayları içeren çok sayıda hikâyecikten oluşan film, Nasıra’da bir tepenin yamaçlarında 4-5 ergen oğlandan kaçan bir Noel Baba görüntüsüyle açılır. Noel Baba kostümlü adam, sırtındaki sepette bulunan hediye paketlerini döke saça tepedeki kiliseye ulaşmayı başarır ama orada göğsüne saplanacak bıçaktan kurtulamaz. ‘İsa’nın doğduğu yerde bıçaklanan Noel Baba’, tüm filmin ve Ortadoğu’nun özeti sayılır aslında...

Ardından gelen öykücükler, sadece Filistin’in değil tüm Ortadoğu’nun kültürel ve politik coğrafyasını görünür kılar. Örneğin, arabasıyla evinden işine giden bir adamın yolda karşılaşıp gülerek selamlaştığı insanlar hakkında aslında neler düşündüğünü görürüz. Selam ver, “Hah, mahallenin pez...ngi!”; gülümse, elini kaldır, “Seni gidi kel p.ç!”; gülümseyerek geç, “Seni gidi işbirlikçi şerefsiz!”...

Bir başka öyküde, Kudüs’te Kutsal Mezar Kilisesi’ne gitmek isteyen ama kaybolan bir turist kadının polise adres sorduğunu görürüz. Polis haritaya........

© Birgün


Get it on Google Play