Kıpkırmızı Pazartesi
ABD’de ortanın solundaki hemen herkes, Trump’ın tekrar iktidara gelmesi olasılığı yüzünden tedirgin. Bunun dolaysız faşist bir yönetime ve iç savaşa yol açacağını düşünüyorlar. Haklılar da... Sokak röportajlarında konuşan Trump destekçileri öyle cahil ve öyle inanmışlar ki, tanrının yeryüzündeki temsilcisi olarak tanımladıkları Trump’ın Washington’dan Ay’a dört şeritli yol yaptığını söyleseniz gözlerinde delice bir mutluluk pırıltısıyla alkış tutmaya başlayacaklarını görebilirsiniz -hayır, hâlâ ABD’den söz ediyorum.
Amerikan İç Savaşı’nın üstünden 160 yıl geçti, ama toplumda hiçbir savaşın çözemeyeceği ideolojik sorunlar var. Konfederasyon hayaleti, Ku Klux Klan’ın beyaz kukuletasıyla Amerika’nın üstünde dolaşıyor.
∗∗∗
Sonradan pek çok paramiliter oluşum ve terör hücresinin doğmasına yol açan National Alliance adlı neo-nazi örgütünün kurucusu William L. Pierce, 1978’de The Turner Diaries (Turner Günlükleri) adlı bir roman yayımladı. Anlatı 2099’da yazılmış bir sunuşla başlıyor, demokrasi ve eşitlik gibi saçmalıklardan kurtarılan Amerika’nın yıkılıp yeniden kurulduğu 1999’un 100. yılında, bu tek din-tek bayrak-tek ırk ülkesinin ne zorluklarla doğduğunu gösteren bir tarihsel belgeyle karşı karşıyayız: O zamanlar Los Angeles olarak bilinen bir yerde doğmuş Earl Turner adlı bembeyaz kahramanın 1991-’93 arası tuttuğu günlükler.
Yayımlandığı günden itibaren aşırı sağcı Amerikalıların kutsal kitabına dönüşen The Turner Diaries’i size ancak şöyle anlatabilirim: Hayatınızda bu kadar sapkın, bu kadar insanlık düşmanı bir şey okumamış olabilirsiniz. Hitler’in Kavgam’ı bile bunun yanında........
© Birgün
visit website