Hayaletler meclisi
Tarihin en ünlü hayaletlerinden biri, 19. yüzyılda Avrupa'nın üstünde dolaşanıdır: “Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor –- Komünizm hayaleti. Eski Avrupa’'nın bütün güçleri bu hayaleti defetmek üzere kutsal bir ittifak içine girdiler: Papa ile Çar, Metternich ile Guizot, Fransız radikalleri ile Alman polis ajanları.” (Muzaffer İlhan Erdost çevirisi)
Marx ve Engels'in Alman Komünist Partisi için yazdıkları Manifesto'nun giriş cümlesinde komünizmden 'hayalet' olarak söz etmesinin nedeni, komünizmin içeriği bilinmediği için burjuvazi tarafından kitlelere kolayca korku nesnesi olarak sunuluyor olmasıdır. Manifesto boyunca bu iki büyük usta, kapitalistlerin insanları korkutmak ve işçilerin bir araya gelmesini engellemek amacıyla bile isteye yanlış tanımladığı kavramları açımlayarak hayaletin aslında hiç de 'hayalet' olmadığını, tam tersine, işçinin boğazından geçen ekmek kadar somut bir gerçeklik olduğunu gösterirler.
***
Hayalet, hem doğaüstü yapısı gereği, hem de 'ölümden sonra yaşam' düşüncesiyle ilişkisinden dolayı, çoğu zaman dinsel nitelikli bir kavram olarak algılanır. Oysa epey dünyevi bir çıkış noktası vardır: Bu dünyada başına gelen kötü........
© Birgün
visit website