menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Söz okurlarımızın

19 17
22.11.2024

Bu hafta değerli okuyucularımızdan gelen mektupları sizler ile paylaşıyoruz.

Kişi ve kurumlar engelli bireyleri iş hayatına katma noktasında biraz düşünceli ve çekimser kalıyorlar. Bu düşüncenin altında yatan asıl sebep engelli bu işi yapamaz, şuraya gidemez gibi çok daha farklı bahaneler içermektedir.

Engelli birey hayata bir sıfır yenik başlıyor. Bazıları tarafından engelli olmak hayatın sonu gibi görülse de çok daha başarılı olmak ve imkânsızlıkları aşmak aslında engellerin kendi elinde. Bu da engellilere bu zor koşullarda en büyük başarıyı kazandırıyor.

Türkiye coğrafyasında hayatını sürdüren engelliler, iş dünyasındaki varlıkları için devletin düzenlemelerine ihtiyaç duymakta. Kurumların elinden geldiğince kamu personeli çalıştırması şart.

Eğitim becerisi üst düzeyde olan engelli bireylere hem iş dünyasındaki yöneticiler hem de reel sektörde yer verilmesine olanak tanınması şart. Yaptırımların mutlaka uygulanması şart. Günümüzde kurum ve kuruluşların siyaset odaklı bir işleyiş doğrultusunda ilerlediği için, kamu kurum ve kuruluşlarda bu ayrımcılık daha da acı boyuta ulaşmaktadır.

Engelli bir vatandaş toplum ve özgüven eksikliğini yenerek iş hayatında zorla da olsa yerini alıyor. Ama çalışma esnasında hor görmeler, yok sayılmalar, değersizleştirilmeler ve fırsat eşitliğinden uzak tutularak daha acı bir hayatın başlamasına neden olunması ne kadar doğru?

Yöneticilik vasfı taşımayan kişilerin ilk olarak, iş hayatında zarar vereceği dezavantajlı grup ise yine engelliler oluyor. Onca engelli sırf iş hayatında varlığım olsun diye çok acı ithamlarla karşı karşıya kalmaları, bununla birlikte........

© Aydınlık


Get it on Google Play