menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İnsanlık durumu

25 39
27.07.2024

1960’lı yılların ortalarına doğru başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerde yeni bir sosyo-politik durum oluşmaya başlamıştı. İnsanlık durumuna ilişkin kaygılar, ulusal siyasetin önüne geçmeye başladılar.
İnsanlık durumu kaygıları daha çok nükleer dehşet dengesinin her an bozulabileceği düşüncesinden kaynaklanıyordu. 1962 Ekim’inde Küba füze krizi olarak bilinen olay, dakika farkıyla insanlığın üçüncü dünya savaşının eşiğinden dönmesine neden olmuştu.

Herkes, ABD ile SSCB arasında başlayacak savaşın nükleer bir savaş olmasını bekliyordu. Bunun ise medeniyetin ortadan kalkmasıyla sonuçlanacağı düşünülüyordu. Meşhur fizikçi Albert Einstein’ın “Üçüncü Dünya Savaşı’nda hangi silahların kullanılacağına ilişkin bir soruya “Onu bilemem ama dördüncüsü taşlar ve sopalarla yapılacak” diye cevap vermesi bu nedenleydi. 70’li yıllarda çekilen Maymunlar Cehennemi ya da Mad Max türünden bazı filmler bu kıyamet sonrası (post apokaliptik) atmosferden beslendiler.

Filozof Hannah Arendt, 68 gençlik hareketlerinin bazılarının şiddet hareketlerine doğru evrilmesini bu atmosfer ile ilişkilendirdi. Arendt’e göre her ne kadar nükleer savaş riski, zafer için savaşın yerini caydırıcılık için silahlanmaya bırakmasıyla........

© Aydınlık


Get it on Google Play