Terk ettik de ne oldu?
Büyük kanatlı kapının tokmağını çekip gitmiştik. Bu nasıl bir gitmekti, anlatması zor. Sürükleyip götürüyorlar gibi, ruhunuz oracıkta donup kalıvermiş de ayaklarınız geri geri gidiyor.
Nereye, nelere ve hangi bilinmezlere yürüdüğünüzü bilmeden, arkanıza bakarsanız dayanamayıp dönmekten korkarak, artık düşünmeden, kaçarcasına süzülüp kayboluvermiş, gitmiştiniz.
Hepimiz, köylerimizi, yaylalarımızı, meralarımızı ve evlerimizi böyle terk etmedik mi? “Aradan zaman geçti” İnsan, baba evinden bir kere çıktı mı, yazık, bir daha hiç oralı olamıyor.
Eve misafir, komşularına, eski arkadaşlara, kahveye, bakkala, yollara misafir. Her halı yabancı. Odaların, avluların, sokakların hatta gökyüzlerinin yabancısı. Adımlardan belli, yolları yadırgıyor. Bakışlardan belli, hülyalı, orada değil.
Ev içlerinde sızısı eskilerden kalmış ince bir kederi bastırarak, vaktini bekleyecek. Üstü örtülmüş ve artık hiç konuşulmayacak eski cümleler, beyhude dolanıp duruyor boşluklarda.
Aradan böyle yıllar........
© Anayurt
visit website