menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Evlat acısı

4 0
20.09.2024

Gelişiniz bir rüya, gidişiniz bir isyan. Ayrılık kolay mı zannediyorsun Hilal kızım. Karçiçeğim... Anne, babanı, kardeşlerini, aileni arkanda bırakarak nereye gittin? Daha yedi yaşındaydın. Yapacak ne kadar işlerimiz vardı… Hiçbirini yapamadan…
Ateş değiliz ki yanıp kül olalım, yağmur değiliz ki ıslanıp güneşte kuruyalım. Kuş değiliz ki uzak diyara uçup, yanına gelelim. Ayrılık o kadar zor ki yavrum, kurumuş yaprak gibi daldan dala savuruyor bizi…
Dudaklarınızda yine tebessüm olacak mıydı, cüzdanımda duran, evimde, ofisimde asılı duran resimlerinizdeki gibi? Yine gülücüklerin savrulacak mıydı Ankara-Gölbaşı sokaklarında, çocukluğunun geçtiği Bayburt’ta?
Uyuyamadım işte bir türlü, sabahın ilk ışıklarıydı. Dün, sabah ne kadar uzun sürmüştü. Bulabildiğim en güzel kıyafetleri giyerek sizin için yola koyuldum. Tıpkı, çocukluğumda bayram sabahları giydiklerim, yastık altında sakladığım en güzel elbiselerim gibi.
Gelişiniz öylesine bir huzurdu ki geceler boyu hayâlini kurduğum düşlerden bile daha güzeldi. Uzaktan gördüm seni. Adeta herkesi kıskandıracak güzellikteydiniz. Beni babacığım diyerek kapıda karşılıyordunuz… Gözleriniz nasıl aydınlıktı öyle. Rengârenk........

© Anayurt


Get it on Google Play