Ey Şehr-i azim İstanbul, bu çarpık sistemin pençesinde ayağa kalmak için çırpınan metropol şehir, 81 ilden insanımızın kontrolsüz göç sonucu taşındığı bu yönüyle bir mega köy… üzerimizde hakkın büyüktür.

Ey İstanbul, hırsızın var, arsızın var, mafyan var, acımasız zenginlerin var, bir de varoşlarında yaşayan mağdur sakinlerin var. Boşuna taşı toprağı altın dememişler, elhemdulillah hepsini de doyuruyorsun, ama sana emniyet ve huzur lazım, manevi bir atmosfer lazım, selam ve dua lazım.

Bazıları İmamoğlu’nu eleştirirken hani ne yaptı? diye eleştiriyorlar peki bir de bu döneme ne yapılmadı diye düşünürsek kaybedilen zamanın ve oluşan zararın ehemmiyeti daya iyi ortaya çıkmaz mı?

Anadolu’da olduğu gibi İstanbul’un da canına okuyan başta Ankara patentli ladini eğitim öğretimdir, iyi insan yetiştirmiyor ki İstanbul’un değerini bilsin, alabildiğince para toplayıp hesapsızca harcayan insanlardan sıra İstanbulluya gelmiyor ki insanlar hakkettiği paya kavuşsunlar.

1908 yılında kurulan Fukaraperver cemiyeti hala yaşıyorsa, canlılığını koruyorsa, ta uzaklardan insanlar yardım için adını buraya yazdırıyorsa vay haline İstanbul’um!

39 İlçesiyle sanki 39 il gibi iç içe girmiş vaziyette bir megalopolis olan bu ilginç yerleşim birimi dünyada var olan birçok ülkeden daha yoğun, daha fazla bir nüfusu barındırıyor. Onun için İmamoğlu ile kaybedilen bu beş yılın telafisi dahi aciliyet kesp ederken bir daha bu ili İmamoğlu’na teslim etmenin, buna bir katkı vermenin vebali ağır olur diye düşünüyorum.

Saygın bir siyaset adamı olan Murat Kurum gibi genç, dinamik, güvenilir ve sade bir insanın bu belediyenin başına geçme fırsatı varken Allahumahfizna Yeniden Refah Partisi'nin oylarıyla İmamoğlu tekrar bu şehrin başında kalırsa İstanbul’un beli kırılır, 10 yılın verdiği zarar, ziyan ve zayiat 20 yılda telafi edilmez diye düşünüyorum.

Bu fırsat kaçırıldıktan sonra 100 Bin oy farkıyla olsa ne yazar, 10 Bin ile olsa ne fark eder? Ama unutmayalım bunun vebalı ağır olduğu gibi buna katkısı olan partiyi İstanbul ensesinden tutar, ambalajlar, tarihin derinliklerine atar, tıpkı SP gibi.

Unutmayın ilk 5 yılda İmamoğlu ne kadar yanlış işler yapmışsa, ya da İstanbul’da olması gereken hayırlı işlere mani olmuşsa hepsinin vebalıne Saadet Partisi ortaktır, hatta payın büyüğü onundur. Diyeceksiniz ki CHP SP’ye verdiği 10 vekille onu ödüllendirdi, ben de derim ki aslında onu içinde öğüttü ve yok etti.

Şimdi de Yeniden Refah Partisi birilerinin gazına gelip de SP’nin yaptığı gibi İmamoğlu’na kendini teslim ederse şu anda yakaladığı havayı da kaybeder, o da bir süre duraksama sürecine girer ve baş aşağı düşer.

Bu millet artık lider falan tanımıyor, toplumda zaten on binlerce lider potansiyeli var, siyasetteki çakallar yüzünden aktif olarak siyaset sahnesinde yer almıyorlar, ama toplumu yönlendirenler yine onlardır.

HÜDAPAR’ın da oyları İstanbul’da azımsanmayacak kadar vardır, partinin duyarlı yöneticileri kadirşinas davranıp İstanbul'da aday çıkarmaması takdire şayandır, bu karar bir basiret ve feraset örneğidir. Yeniden Refah Partisinden de aynı duyarlılığı halkın beklentileri adına talep ediyoruz.

Bunu söylerken sakın ola Ak partinin bu durumdan sorumlu olmadığını kabul ediyorum sanmayın, geçende bir yazımda “..lami cimi yok bu dağılmanın müsebbibi Ak partidir” demiştim, ama buna rağmen bağrımıza taş bağlayıp, “ya sabur” çekeceğiz, gelecek beş yılın İmamoğlu’nda kalmaması için ne icap ediyorsa onu yapacağız.

Evet 81 ilde adaylarınızla seçime giriyorsunuz, karşılıklı anlaşma olmayınca makul karşılanıyor, bence illerdeki ittifakı da il başkanlıklarına bırakın, her il, ilçe siyaseten olması gerek kararı alsın, adaysa aday, uzlaşmaysa uzlaşma, Kardeş kardeşe boğuşup meydanı başkasına bırakmayın! Derim, şayet İstanbul dışında tekrar bir uzlaşı mümkün değil diyorsanız, bari İstanbul’da Ak parti için değil halk için bu hakkınızda feragat edin derim. Eğer bu kadarı düşünecek kadar vizyon taşımıyorsanız bu millete umut/alternatif bir siyasi parti olamazsınız, benden söylemesi.

Birkaç günlüğüne İstanbul’da olacağım inşallah bu konuda da olabildiğince bazı temaslarda bulunacağız, “bakalım Mevlam neyler, neylerse güzel eyler” deyip teselli olalım şimdilik.

Ben olaya böyle bakıyorum, gerisi size kalmış, demedi demeyin.

Eyüphan Kaya

Strateji Uzmanı

QOSHE - İstanbul’un geleceği için gözler Yeniden Refah Partisinde! - Eyüphan Kaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İstanbul’un geleceği için gözler Yeniden Refah Partisinde!

6 0
14.03.2024

Ey Şehr-i azim İstanbul, bu çarpık sistemin pençesinde ayağa kalmak için çırpınan metropol şehir, 81 ilden insanımızın kontrolsüz göç sonucu taşındığı bu yönüyle bir mega köy… üzerimizde hakkın büyüktür.

Ey İstanbul, hırsızın var, arsızın var, mafyan var, acımasız zenginlerin var, bir de varoşlarında yaşayan mağdur sakinlerin var. Boşuna taşı toprağı altın dememişler, elhemdulillah hepsini de doyuruyorsun, ama sana emniyet ve huzur lazım, manevi bir atmosfer lazım, selam ve dua lazım.

Bazıları İmamoğlu’nu eleştirirken hani ne yaptı? diye eleştiriyorlar peki bir de bu döneme ne yapılmadı diye düşünürsek kaybedilen zamanın ve oluşan zararın ehemmiyeti daya iyi ortaya çıkmaz mı?

Anadolu’da olduğu gibi İstanbul’un da canına okuyan başta Ankara patentli ladini eğitim öğretimdir, iyi insan yetiştirmiyor ki İstanbul’un değerini bilsin, alabildiğince para toplayıp hesapsızca harcayan insanlardan sıra İstanbulluya gelmiyor ki insanlar hakkettiği paya kavuşsunlar.

1908 yılında kurulan Fukaraperver cemiyeti hala yaşıyorsa, canlılığını koruyorsa, ta uzaklardan insanlar yardım için adını buraya yazdırıyorsa vay haline İstanbul’um!

39 İlçesiyle sanki 39 il gibi iç içe girmiş vaziyette bir megalopolis olan bu ilginç yerleşim birimi dünyada var olan birçok ülkeden daha yoğun, daha fazla bir nüfusu barındırıyor. Onun için İmamoğlu ile kaybedilen bu beş yılın telafisi dahi aciliyet kesp ederken bir daha bu ili İmamoğlu’na........

© Akasyam


Get it on Google Play