menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aile Şirketlerinin Dinamikleri

14 1
24.10.2025

Sen Ben Yok & Biz Varız - Anonim

Evet, geçen hafta aile şirketlerimize kısa bir giriş yapmış ve yazı dizimizle sizleri tanıştırmak istemiştik. Bu süreçte 2009 yılında kurulan Birleşik Krallık Aile İşletmeleri Vakfının sayfalarca dolu olan raporlarından da yararlanarak değerlendirmeler yaptığımı belirtmeliyim. Her ne kadar oldukça uzun gibi görünen bir yazımız olsa da çalışmamızda; araştırdıklarımızı ve yıllar içinde gerek yurt içi gerekse yurtdışı tecrübe ve deneyimlerimizle biriktirdiğimiz bilgileri ve de yorumlarımızı bulabilirsiniz. Bunun yanında geçen haftaki yazılarımıza yerel aile şirketi yöneticilerimizin de ilgilerini görmekten fazlasıyla memnuniyet duyduğumu belirtmeliyim. Çünkü yazdıklarımız kadar topluma ve işletmelerimize dokunabilmek yazma amacımız değil midir? Ya da akademik bilgi birikimlerimiz faydalı olabilmek için kazanılmamış mıdır? Kurumsal aidiyetin önem kazandığı günümüzde bizim felsefemizde her şeyden önce faydalı olabilmek.

Şimdi haydi gelin ve ilk konumuz olan aile şirketlerimizin dinamiklerine odaklanarak yazımıza başlayalım. Aslında bu süreç bir kimlik oluşum süreci olarak da açıklanabilir. Şöyle ki aile şirketlerimiz kurucu ortaklıklar sonrası ikinci Nesile geçişte halefiyet süreci yaşarlar. Bu süreçte doğru veliaht seçimi anahtar rol alır. Hatta bu süreç eğer doğru tanımlanamazsa aile şirketi dağılır ve yeni küçük işletmeler oluşur. Günümüzde birçok şirket böyle bir süreci ya yaşamış ya da yaşamamak için bir çözüm sürecine girmiştir. Bu sürece giren işletmelerde “aydınlanma” olarak açıklayabileceğimiz bir durum yaşanır. Bu durumu tetikleyen ise aile şirket üyelerinden birinin hayatını kaybetmesi; eşler ya da kuzenler arası yaşanan çatışmalar veya yenilikçi ve devrimci bir aile üyesinin liderliğidir. İşte bu sorunsal süreç, aile şirketlerinin aydınlanmasına neden olur ve aile üyeleri yeniden odaklanmaya ve düşünmeye itilirler. Bu sürecin sonunda ilk olarak gerçekleşen etraflarındaki örneklerden hareketle danışmanlık hizmeti alarak ailenin bir konseye dönüşmesi ve anayasanın hazırlanmasıdır.

Aile anayasası şirket üyelerinin emekliliğini, ticaret ortamındaki değişimi ve yeni konumlanmanın nasıl oluşacağını ve aile üyelerinin bu yeni katılımlarındaki süreçleri masaya yatırır ve ilkeleri belirler. Burada aile üyelerinin anahtar sorusu “şirketimiz için ne istiyoruz?” iken; diğer bir anahtar soru “aile üyelerimiz ya da çocuklarımız için hedeflerimiz nelerdir?” biçimindedir. Aile üyeleri resmi olarak oluşturulan bu konseylerde resmi tartışmalar yanında gayri resmi olarak da hedeflerini masaya yatırır, şirketlerinin duygusal yatırım bağlarını, sadakati, aidiyeti, hedefleri ve biz olmayı yeniden birbirlerine açıklarlar ve tanıtırlar. Bu süreçteki temel mantık, aile şirketinin gelecek nesillere nasıl doğru bir biçimde aktarılacağıdır. Yazılı şirket anayasası, bu süreçteki tartışmalardan çıkan kararların aile şirketindeki çatışma ve halefiyet probleminin, şirketin duygusal yatırım felsefesinden ayrılmadan çözümü ile ilgilidir. Bu süreçleri başarıyla tamamlayan aile şirketleri, her 5 yılda farklı bir gözle şirketlerinin yeniden gözden geçirilmesini sağlayarak hem kurumsal hem de ailenin duygusal yatırım bağlarıyla ilişkili kuruluş felsefelerini yeniden gözden geçirmelidirler. Aksi takdirde işletme körlüğü süreciyle yüzleşebilir ve yeni sorunsal yumaklarla mücadele etmek zorunda kalabilirler.

Gördüğünüz gibi yazımıza derin konularla başladık, ancak bildiğiniz üzere aile şirketleri diğer aile şirketi olmayanlardan ayrılırlar. Aile şirketlerinin kendine has iç dinamikleri vardır. Bu dinamikler aile şirketlerimize yeni fırsatlar sunarken aynı zamanda iç dönük ve değişime direnç gösteren yapılarıyla yeni zorluklara da zemin hazırlayabilirler. Burada sayabileceğimiz aile şirketlerine has dinamik yapının oyuncuları şu şekildedir (IFB Araştırma Raporu);

Şirkette aile dışı çalışanlar ve yönetimde yer alanlar; şirkette çalışan ama aile üyesi olmayan ortaklar; ortak olan ama şirkette çalışmayan aile üyeleri; şirkette çalışan ve ortak olmayan aile üyeleri; şirkette çalışan ve aile üyesi olanlar” evet........

© Afyon Postası