Sanat yaşarsa, insanlık ölmez
İnsanın yaşam iksiridir sanat. İnsan kendisini ifade edebildiği, başka insanlarla düşünsel ve duygusal paylaşım yapabildiği sürece insanlığının hazzına varır, kendisini gerçekleştirebilir. Bu açıdan sanat en önemli dışavurum aracı olarak görülebilir. İnsanlar, sanatın estetikle sentezlenen yaratım alanında gerçekleştirdikleri duygu akışıyla birbirlerine yakınlaşmakta, kaynaşmakta, birbirleriyle empati kurabilmekte, sempatik ilişkiler geliştirebilmektedirler. Bu anlamda sanat insanın kendisine ve de başkalarına yabancılaşmasının önünde ciddi engel oluşturmakta. Dolayısıyla da sanat, insanın insan olmanın hazzını derinden duymasında önemli rol oynamaktadır.
Sanat özgürleştirir. İnsan, sanat yoluyla duygularını, düşüncelerini özgürce dışavurur, paylaşır. Çoğu zaman doğrudan anlatamadığımız düşüncelerimizi ve duygularımızı sanatın estetize edilmiş kurmaca alanında özgürce ifade edebilmekteyiz. Sanatın dolaylı anlatıma olanak veren estetize edilmiş kurmaca dünyası eleştiri ve direnişin de en etkin alanıdır. Sanatın eleştiri ve direniş dünyasında ise yalnızca ve yalnızca insana özgü olanın, insana ait olanın savunusu vardır. Bu yanıyla sanat insancıldır, insandan yanadır. Tam da bu nedenle insanlığın gelişiminde sanatın ayrı bir yeri ve rolü vardır.
Sanatın insanı insan yapmak yönündeki gücünü Azerbaycan ziyaretim esnasında bir kez daha anladım. Bakü’nün parklarında, sokak ve caddelerinde gezinirken rüzgârın esintisi içerisinden süzülüp gelen müziğin hoş nağmeleri bambaşka bir huzur veriyor insana. İnsanların yüzünden........
© 12punto
visit website