Tatil dönüşü
01 Mayıs Çarşamba günkü “1 Mayıs Bayram Değildir” başlıklı yazımda söz verdiğim üzere, bu yazı ile 29 Mayıs günü değerli okurlarımla buluşmuş oluyorum. Bir aylık ara veriş bir dinlenme fırsatı olarak düşünülebilir olmakla beraber, benim için bu ara bir tatilden öte bir hasret giderme vesilesi oldu. Şöyle ki, ikiz torunlarımın üniversite mezuniyetlerini kutlamak üzere okuyucularımın huzurundan ayrılmak durumunda kaldım.
Ülkemizin koşulları toplumun türlü katmanlarına farklı şekilde yansımaktadır. İstikrarsız politikaların ülkemizi sürüklediği belirsizlik ve olumsuz koşullar birçok ailede olduğu gibi benin ailemde de parçalanmalara yol açtı. Torunlarım yabancı bir ülkede dünyaya gelip, eğitimlerini oralarda tamamlamak durumunda kalınca, katıldığım mezuniyet programı da içimde hüzünle karışık sevinç yarattı.
Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında yurt dışına öğrenci gönderilerek çok değerli insan kaynağı yaratılmaya çalışılmıştır. Ne acıdır ki, 600 yıllık imparatorlukla övünürken, o imparatorluk yıkılıp yerine yeni bir devlet kurulduğunda, fethetmekle övündüğümüz yabancı ülkelerin çalışmış ve insan potansiyeli üretmiş olduklarını gördük. Biz ise uyandığımız dönemde aradaki farkı görerek onların insan yetiştirme kaynaklarından bir nebze de olsa faydalanabilmek için gençlerimizi oralara göndermeye başladık. Maalesef, bu durum tüm hızıyla devam etmekte olup, ancak bu kez isteksel gönderme şeklinde değil, ülkeden kaçış şeklinde yaşanmaktadır. En büyük ihraç ürünümüz nitelikli insan kaynağı olunca, ihraç ürünlerimiz içinde teknoloji yoğun ürün oranı da arzulanan düzeye yükseltilememektedir. Demem şu ki, anlamsız ve kalitesiz siyasi politikalarımız sonucunda nitelikli gençlerimizi yurt dışına itme inadımız, aynı zamanda ihraç ürünlerimizde de kalitesiz ürün ihraç inadımızda devamı sağlamış oluyor. Bu politikalarla neye inat, kime inat!
Bir beka sorunudur iktidar........
© 12punto
visit website