Adam (demeye de dilim varmıyor ama…) 59 yaşında!

Doğup büyüdüğü ve halen yaşadığı Fatih’in Çarşamba Mahallesi’ndeki İsmailağa Cemaati’nden etkilenerek 6-7 yaşlarında “cübbe”yle dolaşmaya başladı.

Lakabı o günlerden bu yana “Cübbeli…”

Nakşibendi Tarikatı’nın Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu tarafından özel (!) olarak eğitildi.

İsmailağa Camii’nde 11 yaşına kadar dini eğitim aldı.

İlk defa 1983 yılında 17 yaşındayken hacca gitti.

Şeker hastası olduğu gerekçesiyle askerlik yapmadı.

*

1990’da Fatih Hak ve Hizmet Vakfı’nı kurdu.

Sağcı iktidarlardan büyük destek gören bu vakıf İstanbul’un Beykoz semtinde 20 dönüm büyüklüğündeki bir orman arazisini gasp etti ve kaçak olarak “külliye” inşaatı yaptı.

Bu külliye, kamuoyundan büyük tepki görünce el konuldu ve Hazine’ye devredildi.

*

Resmi nikahlı eşi Mine Hanım

Ayrıca bir de “imam nikahlı” eşi var… Büşra Mihrimah Hanım.

Sevmeyenleri kendisine her ne kadar “Soyu kurusun” diye beddua etse de tam sekiz çocuğu var.

Hepsi de tarikat hizmetinde!

*

Birbirinden saçma sapan vaazlarıyla ve lüks özel hayatı ile dikkatleri çekti.

Asıl şöhreti 10 Ekim 2006 Salı günü Hürriyet Gazetesi’ne “manşet” olmasıyla yakaladı… Cemaatine her türlü dünyevi zevki yasaklayan bu arkadaş, kameralara jet-ski’ye binerken görüntülendi.

Hem de Malta’da…

Zaten bir ayağı hep yurt dışında oldu; “dini sohbet davetleri” adı altında dünyada ve Türkiye’de gezmediği yer kalmadı. Cemaatine dünyeyevi zevklerden uzak durmasını tavsiye etse de kendisi o zevkleri hep dibine kadar yaşadı.

Kapadokya’da “çıplak” dediği turistlerle birlikte balona bile bindi.

*

Laikliğe aykırı binlerce vaaz verdi; ancak iktidarlara yakınlığı nedeniyle ya hakkında soruşturma açılmadı, ya da açılan soruşturmalardan bir fırsatını bulup kurtuldu.

İlk olarak 1999 yılında yaptığı 17 Ağustos depremi konulu konuşmasından ötürü başı ciddi şekilde belaya girdi. 7.4 şiddetindeki deprem için, “Mevlam zina yuvalarını vurdu” dedi. Acılı insanlardan gelen yoğun tepki üzerine yargılandı ve “halkı din, mezhep ve inanç farklılığı gözeterek düşmanlığa alenen tahrik etmek”' suçundan iki yıl yedi ay üç gün hapis cezasına çarptırıldı. 13 ay hapiste yattı.

*

Şöhret basamaklarını tırmanma hızı, sık sık Fatih Altaylı’nın programına çıkmasıyla iyice arttı.

Sözde “Atatürkçü ve laiklik yanlısı” Fatih Altaylı, bu adamın dini şovlarının getirdiği ratingden son derece memnundu.

Ta ki adı 2 Ekim 2011 tarihinde Karagümrük Çetesi Operasyonu’na karışana kadar.

Fuhuş amaçlı insan ticareti, tehdit, şantaj ve mafya ile ilişki kurmak suçlamalarıyla tutuklandı.

Zina yaparken çekilen kamera kayıtları ortalığa saçıldı.

Bir yılı aşkın bir süre cezaevinde kaldıktan sonra Cumhurbaşkanı’na “Beni bırakın, hizmetinizde olayım, istediğinizi yapayım” içerikli bir mektup yazdı. Tesadüf bu ya; bu mektuptan sonraki ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldu.

Serbest kalmasından sonra da söz verdiği gibi her seçimde “Erdoğan”ın propagandasını yaptı; ona oy vermeyenleri günahkar olmakla itham etti.

*

“Yılbaşı gecesi televizyon izlemek; içki içmekten, kumar oynamaktan, zina yapmaktan daha büyük günahtır” diyecek kadar televizyon düşmanı olduğu halde, cemaati adına kurduğu Lalegül TV aracılığıyla “cehennemde yanmaz kefen”, “Hazreti Muhammet’i rüyada gösteren terlik” sattı; milyonlarına milyon liralar kattı.

Karışmadığı, fetva vermediği hiçbir konu bırakmadı.

Şifa Ayetleri adlı kitabında “erkeğin cinsel organı için okunacak dua” bile tavsiye etti. Bunun için hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açıldı. Mahkeme, eylemin kanunen suç olmadığını belirterek beraatine karar verdi.

Diyanet İşleri Başkanlığı ise bu iğrençliğe bile sessiz kaldı.

*

10 Eylül 2022’de, “Çok din ve devlet düşmanı var, toptan bir temizlik yapmak icap edebilir” diyerek cemaatini açıkça “katliam”a yönlendirmeye çalıştı.

Allah’tan kimse kendisini ciddiye almadı.

Ne yazık ki savcılar da…

Hakkında soruşturma dahi açılmadı.

*

Kimden söz ettiğimi herhalde anlamışsınızdır… Cübbeli Ahmet adıyla tanınan tarikatçı Vaiz Ahmet Mahmut Ünlü’den bahsediyorum.

Şeyhi öldükten sonra tarikatından kovulan bu dinci şovmen şimdi de pahalılıktan şikayet eden ve son seçimlerde bu yüzden AKP’ye oy vermeyen insanları ikna etmek için devreye girmiş…

“İçki pahalı, kumar pahalı, zina pahalı. Onlara da zam geliyordur herhalde… Bilmiyorum, fahişelerin fiyatından haberim yok… Ama her şeye zam geliyorsa senin de bu günaha bulaşma riskin azalıyor” demiş…

*

Sanki şu anda para yok diye; saydığı günahların hiçbiri işlenmiyor…

İnsanlar sanki zengin olabilmek umuduyla ellerindeki son 100 liralarla “kazı kazan” oynamıyor.

On binlerce kadın sanki çocuğunu doyurabilmek ya da okutabilmek için fuhuşa sürüklenmiyor.

Milyonlarca evde, saf alkolden sahte rakı yapılmıyor sanki!

*

Kapa çeneni artık Allah’ın cezası…

Senin gibi şarlatanlar yüzünden insanlar dinden imandan soğudu!

Allah’tan biraz korkun varsa rahat bırak müminleri…

Bırak da… Bizi daha fazla günaha sokma!

QOSHE - Bir şarlatanın dinden soğutan saçmalamaları! - Mustafa Mutlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bir şarlatanın dinden soğutan saçmalamaları!

25 1
22.04.2024

Adam (demeye de dilim varmıyor ama…) 59 yaşında!

Doğup büyüdüğü ve halen yaşadığı Fatih’in Çarşamba Mahallesi’ndeki İsmailağa Cemaati’nden etkilenerek 6-7 yaşlarında “cübbe”yle dolaşmaya başladı.

Lakabı o günlerden bu yana “Cübbeli…”

Nakşibendi Tarikatı’nın Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu tarafından özel (!) olarak eğitildi.

İsmailağa Camii’nde 11 yaşına kadar dini eğitim aldı.

İlk defa 1983 yılında 17 yaşındayken hacca gitti.

Şeker hastası olduğu gerekçesiyle askerlik yapmadı.

*

1990’da Fatih Hak ve Hizmet Vakfı’nı kurdu.

Sağcı iktidarlardan büyük destek gören bu vakıf İstanbul’un Beykoz semtinde 20 dönüm büyüklüğündeki bir orman arazisini gasp etti ve kaçak olarak “külliye” inşaatı yaptı.

Bu külliye, kamuoyundan büyük tepki görünce el konuldu ve Hazine’ye devredildi.

Resmi nikahlı eşi Mine Hanım

Ayrıca bir de “imam nikahlı” eşi var… Büşra Mihrimah Hanım.

Sevmeyenleri kendisine her ne kadar “Soyu kurusun” diye beddua etse de tam sekiz çocuğu var.

Hepsi de tarikat hizmetinde!

Birbirinden saçma sapan vaazlarıyla ve lüks özel hayatı ile dikkatleri çekti.

Asıl şöhreti 10 Ekim 2006 Salı günü Hürriyet Gazetesi’ne “manşet” olmasıyla yakaladı… Cemaatine her türlü dünyevi zevki yasaklayan bu arkadaş, kameralara jet-ski’ye binerken görüntülendi.

Hem de Malta’da…

Zaten bir ayağı hep yurt dışında oldu; “dini sohbet davetleri” adı altında dünyada ve Türkiye’de gezmediği yer kalmadı. Cemaatine dünyeyevi zevklerden uzak durmasını tavsiye etse de kendisi o zevkleri hep dibine kadar yaşadı.

Kapadokya’da “çıplak” dediği........

© 12punto


Get it on Google Play