menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Atatürk’ün bir bayram anısı...

27 17
16.06.2024

1908 yılı Eylülünde Trablus’da bir gerici isyan patladı. Arap halkı Meşrutiyeti kafirlik olarak görüyor, Anayasa’nın da Kuran ve Şeriat yasalarına karşı çıkarıldığını düşünüyorlardı. Bu yüzden Arap aşiretleri Osmanlı Devletine karşı başkaldırdılar.

Tarihler 20 Eylül 1908’i gösteriyordu.

Bu isyanı bastırmak için İttihat ve Terakki Kurmay Yüzbaşı Mustafa Kemal’i gönderdi. Hem de tek başına.

Ve 22 Eylül’de de, Kuzey Afrika'ya giden bir gemiyle yola çıktı Mustafa Kemal. Akdeniz’in sakin sularını geçen gemi Trablusgarp kıyısına yaklaştı. Küçük bir Arap kayıkçı geldi, Mustafa Kemal’i aldı ve kıyıya götürdü.

Burada bir dizi çalışmalardan sonra Mustafa Kemal isyanı bastırdı. Cesurane davranışları takdire şayandı. Kendisini adım adım takip eden İtalyan ajanlara rağmen Trablus’ta devletin otoritesini sağladı. Meşrutiyetin ve Anayasa’nın kafirlik olmadığını halka anlattı. Trablus görevi ayrı bir yazı konusu.

Biz Mustafa Kemal’in bayram anısına dönelim.

Mustafa Kemal Trablus’ta isyanı bastırdıktan sonra Bingazi’de bulunan Dr. Mahmut Şevket’ten bir mektup aldı. Mektupta Dr.Mahmut Bey;

-“Buraya uğramadan gitme” diyordu.

Çünkü Bingazi’de de isyan vardı. Oradaki isyanın da bastırılması gerekiyordu.

Mustafa Kemal Trablus’tan ayrıldı ve bir gemi ile Bingazi’ye geldi. Tarih 19 Ekim 1908’i gösteriyordu. Koyda, kendisini karşılamaya gelen kayıklar vardı. Mustafa Kemal’i karşılamaya gelmişlerdi. Çünkü Mustafa Kemal’in Trablus’ta yaptığı cesaretli ve başarılı çalışmalar burada da duyulmuştu. Alkışlar ve tezahüratlar arasında kıyıya çıktı. Karşılayanlar arasında Dr. Mahmut Şevket’te vardı. Mahmut Şevket Bey Sahile yakın küçük bir otele götürdü kendisini. Otelde ona küçük bir yatak odası ve küçük bir salon ayırmıştı. Mustafa Kemal, Mahmut Şevket ile salonda konuşurken içeride bir hareketlilik başladı. Bingazi Polis Komiseri Hüseyin Bey telaşla salona girdi. Heyecanlı bir tonla;

-“Şeyh Mansur hazretleri teşrif ediyorlar efendim” dedi ve kapının yanında vaziyet aldı ve bekledi.

Beş dakika sonra içeriye heybetli bir Şeyh girdi. Adı Mansur’du. Mustafa Kemal Şeyh Mansur’un kim olduğunu daha önce duymuştu. Mansur, Bingazi ve çevresinin kralı gibiydi. Osmanlı Devleti’nin Bingazi’de Kaymakamı, Jandarması ve Polis Müdürü olmasına rağmen Şeyh Mansur Bingazi’nin yöneticisi gibiydi. Zaten Polis Komiserin davranışları da her şeyi anlatıyordu. Şeyh Mansur........

© 12punto


Get it on Google Play