Üç Kuruşa Çalıştırmak, Milyar Dolarlık Kayba Yol Açar
İnsanı motive etmeyen hiçbir sistem kalıcı değildir — ne kadar zengin olursa olsun.
Bir ülkenin gerçek serveti, toprak altındaki madenlerinde, borsadaki hisselerinde ya da kasasındaki rezervlerinde değil; işine tutkuyla sarılan insanlarında saklıdır.
Ama insanı tatmin etmez, emeğini değersizleştirir, yaptığı işe gurur duymasını engellerseniz; zenginliğin ortasında bile yoksulluğu yaşarsınız.
Bugün dünyanın birçok ülkesinde bu paradoksun izlerini görüyoruz: petrol zengini Körfez’de üretkenlik krizi, Avrupa’da sendikal doygunluk ama yenilik eksikliği, Türkiye’de liyakat yoksunluğu, Çin’de genç kuşakta sessiz istifa dalgası… Ortak nokta: insan motive değil, hakkı yeniyor, potansiyelini ortaya koyamıyor.
Para, tek başına motive edici değildir. Ama adil bir kazanç, emeğin değer gördüğü bir sistem ve yaptığı işle gurur duyan bir insan profili olmadan da hiçbir kurum, hiçbir devlet sürdürülebilir başarıyı yakalayamaz.
Bir memura, bir yöneticinize, bir subayınıza milyarlarca dolarlık sözleşme, savunma ya da diplomasi yetkisi veriyorsunuz — ama karşılığında geçim derdiyle boğuşacak kadar düşük maaş ödüyorsunuz.
Sonra da o kişi neden risk alıyor, neden işine sarılmıyor, neden “yoldan sapıyor” diye........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein