Selçuk Bayraktar: Bir kişi, bir ülkenin kaderinde ne kadar rol oynayabilir?
Babasını tanıdım ama Selçuk Bayraktar’la bir tanışıklığım yok.
Herkes gibi ben de onun başarılarını medyadan takip ediyorum.
Bu köşede Selçuk Bayraktar ve onun şirketi Baykar’dan çok kez övgüyle söz ettim. Bu yazı da bir övgü yazısı olacak, baştan söyleyeyim. Ama konunun Baykar’la, onun İHA’larıyla vs bir ilgisi olmayacak.
***
Bayraktar ile ilgili övgülerime kendi kısa bir hikayemle başlamak istiyorum.
Yıllar önce şimdi adını vermeyeceğim bir Sanayi ve Teknoloji Bakanına bir öneride bulundum:
Biz Türkiye’de yaşayanlar bilimin Batıda bir yerlerde yapıldığına ve bizim de iyimser ihtimalle bu Batı bilimlerini öğrenip uygulayacağımıza dair bir inanca sahibiz.
Bu inancı kırmak, bilimin burada da yapılabilir bir şey olduğunu ağır ağır da olsa zihinlere yerleştirmek için yapabileceğimiz şeylerden biri de, bir Türk tarafından yazılıp Türkler tarafından yapımı gerçekleştirilmiş bir bilim tarihi belgeseli hazırlamak olduğunu düşünüyordum.
Bilim, yabancımız olan ve illa tercüme etmek zorunda olduğumuz bir şey değildi, bunu zihinlere yerleştirmeye başlamalıydık önce.
Bu projem herhangi bir destek görmedi, benim kafamdaki raflardan birinde kalmaya devam etti.
***
Ben hala meselenin başlangıç noktalarından birinin bu olduğunu düşünüyorum. Bilim ‘Orada bir yerde’ yapılıp buraya tercüme yoluyla gelen bir şey değil; burada da yapılıyor ve yapılabilir.
Selçuk Bayraktar çok özel bir konuma sahip.
Sadece işinde dünya çapında başarılı değil; Türkiye böyle nice dünya çapında iş yapan vatandaşını bozuk para gibi harcamış ülkenin adı.
Selçuk Bayraktar’ın konumu çok özel, çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye ile evli.
İki genç ve başarılı insanın aşk ile gerçekleştirdikleri bu evlilik, Selçuk Bayraktar’ın sadece Erdoğan ailesi ile hısım olmasını sağlamadı, bana soracak olursanız Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok büyük bir katkıyı da beraberinde getirdi.
Dediğim gibi bir kez bile konuşmuşluğum yok Bayraktar’la ama o TeknoFest’i başlattığında, Türkiye’de bilime olan bakışın değişmesi, zihinleri farklı çalışmaya başlaması konusunda aynen benim gibi düşündüğünü anladım.
TeknoFest bu milletin, en çok da gençlerin içindeki inanılmaz bir enerjinin ortaya çıkmasını sağladı. Amerika’da 70-80 yıldır liseliler birbirleriyle roket yapma konusunda yarışır örneğin; Türkiye’de aynı yarışma TeknoFest sayesinde yapıldı ve müthiş sonuçlar alınıyor.
Böyle onlarca yarışması var TeknoFest’in. Hepsinde yeni teknolojiler, yeni bilimsel araştırmalar devreye giriyor. TÜBİTAK’ın veya Milli Eğitim Bakanlığı’nın 50 yılda yapamadığını TeknoFest şu birkaç yılda yaptı; müthiş bir heyecan yarattı, teknolojiyi ve bilimi bir festival ve eğlence olarak milyonlarca gencin katılımına açtı.
***
Selçuk Bayraktar’ın vizyonu Baykar’ın insansız hava araçları veya TeknoFest ile sınırlı değil.
Uzaya yakından bakıyor ve kurduğu uzay şirketi Fergani ile ilk uydusunu gönderdi bile. İlk hedefi, Türkiye’ye ait bir GPS sistemi kurmak. Bunun ne kadar önemli bir bağımsızlık adımı olduğunu anlatmam uzun sürer, o yüzden bir başka güne bırakıyorum ama şunu bilelim: Kendi küresel konumlama sisteminiz yoksa, modern savaşlara 1-0 yenik başlarsınız.
Avrupa Birliği ABD’ye güvenmediği için kendi küresel konumlama sistemini yaptı; şimdi........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel