Partiniz devlet olunca siyasi propagandanızı da devlet yapar!
Türkiye, hiç kuşkusuz bir totaliter devletin, bir tek parti devletinin, devlet ile parti kadrolarının sadece iç içe geçmekle kalmayıp tek ve bir olduğu ülkenin adı değil.
Örneğin Çin böyle bir ülke. Tek parti devleti, parti kadrolarıyla devlet kadrolarının birbirinden ayırt edilemez olması, ülkede örgütlü bir muhalefetin olmamak bir yana yasaklanması…
Bu kısa girişi, Türkiye hakkında haksızlık etmemek için yazdım. Bizim ülkemizde çok kuvvetli örgütlü bir muhalefet var. Bu muhalefet yarın yapılacak seçimde iktidara geleceğine dair çok kuvvetli bir inanç taşıyor. Bu inançla yükselen morallerini neredeyse elle tutulur biçimde görebiliyoruz.
Ancak yine de, Türkiye’deki mevcut Tayyip Erdoğan iktidarının 23 yıldır kesintisiz devam ediyor olması, biraz eşyanın tabiatı gereği Erdoğan’ın partisi Ak Parti’yi bir nevi tek parti iktidarı yapmış durumda. Parti kadrolarıyla devlet kadrolarını ancak kağıt üzerinde ayırt edebiliyoruz; fiilen ikisi aynı şey.
Özellikle yerelde, örneğin bir ilçede Ak Partinin ilçe başkanı, kaymakamından tutun da bakanlıkların temsilcilerine kadar herkesin üzerinde bir hiyerarşik noktada, dediği mutlaka yapılıyor. O ilçenin belediyesi de Ak Partinin elindeyse, belediye başkanı ilçe başkanının üzerinde kabul ediliyor çoğu durumda.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası Ak Parti’nin eline bir imkan daha geçti. Yargı kadrolarını, polis kadrolarını ve Türk Silahlı Kuvvetleri kadrolarını hızla doldurma ihtiyacı, aslında ülkemizde klasik olarak devlet iktidarının en temel organları olan bu üç kurumda da Ak Partili kadroların gelip yerleşmesini inanılmaz derecede hızlandırdı.
TSK çok öne çıkmadığı gündelik hayatta belki çok fark edilmiyor, polis kadrolarında partili veya taraftar kadrolaşması çok yeni bir şey değil diye fazla ilgi çekmiyor ama adliyedeki kadrolaşma sahiden dikkat çekici sonuçlar yaratıyor.
Yeni nesil savcı ve hakimlerin tamamı işe mülakatla alındı. Bu yeni nesil hakim ve savcıların bazıları doğrudan Ak Parti’de siyasi görevler almış kişilerdi, tamamı için Ak Parti’den gönderilen bilgi notlarının, “Hamili kart yakınımdır” sözlerinin etkili olduğunu kabul etmek için çok sebebimiz var.
Dediğim gibi bu gelişmelerin önemli bölümü eşyanın tabiatı gereği. Bir siyasi partinin iktidarı 23 yıl sürünce, bu türden bir kadrolaşma, bizimki gibi “müşterici siyaset”in (clientelism) hakim olduğu ülkelerde bir yere kadar normal. Ama bir yere kadar.
Türkiye’de boşu boşuna yıllardır “liyakatsizlik” en büyük eleştiri konusu değil. Sebebi, ne bilgi ne mesleki yeterlik olarak bulunduğu makama layık olmayan kişilerin yüksek görevlere gelmesi. Ama bana soracak olursanız sorun sadece yüksek, göz önünde görevlerde değil, en alt seviyede de liyakatsizlik hakim.
Türkiye bir........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar