menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kaç gündür Çin-ABD rekabeti yazıyorum, peki Türkiye Çin’in neyine özeniyor?

38 0
14.12.2025

Amerika’nın yeni Ulusal Güvenlik Strateji Belgesinden başladım, Amerika-Çin rekabetine kadar geldim.

İki gündür Çin’in bu rekabette özellikle bilim ve teknoloji alanlarında ABD’yi geride bıraktığını, bu temel alanda öne geçen Çin’in ABD ile olan yarışını kazanma olasılığının daha yüksek olduğunu anlatıyorum.

Çin bu başarılarıyla bizim bütün ezberlerimizi bozuyor gibi duruyor.

Dünya üzerinde de pek çok kişinin söylediği bir ezber var: İfade özgürlüğü ve serbest tartışma olmazsa bilim ilerleyemez diyoruz.

Ama bakın Çin’e, ne ifade özgürlüğü var ne de serbest tartışma ama işte görüyorsunuz bilimde Amerika’yı geride bırakmış durumdalar.

Aynı şey ekonomi için de geçerli. ‘Demokrasi ve temel demokratik haklar kısıtlı olursa kapitalizm gelişemez’ diyoruz ama Çin’de otoriter kapitalizm almış başını gitmiş durumda.

Bizim liberal ezberlerimiz mi yanlış?

Evet, mutlaka bir yanlışlık var bu ezberlerimizde.

Birinci yanlış şu: Kapitalizm, doğrudur beraberinde demokratik düzeni getiren ekonomik sistemin adıdır ama bu düzenin Batıdaki başlangıç şartlarıdır bunu sağlayan.

Bütün ülkelerin geri dönüp 17 ve 18. yüzyıl Avrupası gibi olması ve işe oradan başlaması gerekmiyor.

Kapitalizm, parlamento ve hukukun ütünlüğüne ihtiyaç duyuyordu, Batı Avrupa’da bu oldu. Ama güvenilir, kendi içinde tutarlı ve adil bir hukuk düzeni aslında kapitalizme yeterli; ülke yönetimlerinin seçimle gelip gelmemesi, muhalefetin var olup olmaması, özgür medya ve kamuoyu denetimi vs kapitalizm açısından ikincil önemde şeyler.

Kapitalist sermayesinin rant elde etmesini, bu rantı biriktirebilmeyi ve keyfini sürebilmeyi ister en önce.

Çin’e baktığınızda bu şartların tamamı yerine geliyor. Kişisel servetler ve zenginlikler artıyor. Merkezi devletin ‘Komünist’ olmasının bir önemi yok, iş insanları bir özel şartı yerine getirdikleri sürece hiçbir engelle karşılaşmadan hayatlarını sürdürebiliyor, isterlerse servetlerini Çin dışına bile çıkartabiliyor.

O tek şart siyasete karışmamak, siyasi eleştiri yapmamak.

Çin Komünist Partisi ve bürokrasisi, “Devlet yönetmek bizim işimiz, para kazanmak sizin işiniz” diyor.

Devlet gücünün büyük olması, devletin rant dağıtma mekanizmasının başında olması ve musluğu tutması normalde yolsuzluğun garantisi kabul edilir. Malum söz vardır: “Güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar.”

Çin’de de yaygın yolsuzluk, adam kayırma var. Ama aynı........

© 10 Haber