İnsanlar başuçlarındaki bir kitapta kendi hayatlarının olduğunu farkında değiller-2
“Utanç”, yalnızca başkasına yapılan bir kötülüğün ardından duyulan suçluluk değildir.
Bazan de insanın ona tutulmuş bir aynada gördüğü ‘kendisi’ olur.
David Lurie, tam da bu aynadan kaçmaya çalışan bir adamdır.
Profesör kimliğinin, entelektüel maskesinin ardına sakladığı şey, aslında “hazlarının bencilliği”dir.
Coetzee “Utanç” (Disgrace, 1999) romanında Güney Afrika’nın ‘apartheid sonrası’ döneminde ‘bireysel zaaflarla toplumsal dönüşümün kesişmesini’ anlatır.
En önemlisi, Coetzee, modern bireyin kendi bencilliğini “haklılık” söylemleriyle nasıl örtmeye çalışındaki ‘alçalmayı’ teşhir eder.
Romanın merkezindeki kişi, David Lurie, iki kere evlenip boşanmış, bir kızı olan elli-iki yaşında bir edebiyat profesörü. Özellikle Lord Byron’a tutkun. Onun hakkında bir opera yazmaya çalışıyor. Byron’ı kendisine rol modeli aldığını görüyoruz.
Ama arzularının esiri, sorumluluktan kaçan,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein