Dijital Bedenler
Yüzler değişti.
Fotoğraflar daha parlak, daha pürüzsüz, daha kusursuz.
Ama ruh mu aynı duruyor?
Bir zamanlar fotoğraf çekmek zahmetliydi.
Filmi takardık, poz sayısı sınırlıydı.
O yüzden gülüşler daha gerçekti, an daha kıymetli.
Şimdi ise sınırsız çekiyoruz, beğenmediğimizi siliyoruz, yenisini çekiyoruz.
Bir yüz artık gerçek değil, seçilmiş.
Kusur değil, filtre var.
Aynı burun, aynı dudak, aynı çene çizgisi.
Sanki dünya tek bir yüz üretti ve herkes o şablona uyuyor.
Kişilik kaybolmuyor ama görünürlüğü azalıyor.
Güzel olmak değil, aynı güzel olmak moda oldu.
Bir estetik cerrah geçen gün şöyle dedi bana:
“Kimse daha iyi olmak istemiyor, kimse aynı olmak istiyor.
Referans getiriyorlar, hep aynı fotoğraf.”
Gülümsedim ama üzüldüm.
Çünkü güzellik artık farklılık değil, tekrar.
Filtreler önce eğlenceliydi.
Kulak eklerdi, çil eklerdi, göz büyütürdü.
Sonra fark edilmeden standart çizdi.
Bugün çıplak fotoğraf değil filtreli fotoğraf gerçek sanılıyor.
Çocuğuna fotoğraf çeken anneler bile........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein