Bir Gülüşün Anatomisi
Bir gülüş, bazen bir itiraf, bazen bir meydan okumadır.
Kimi zaman bir davet, kimi zaman da bir veda.
Sözcüklerin sustuğu yerde, niyetin en zarif tercümesidir.
Bir kalbi fethetmek için bazen bir bakış yetmez ama bir gülüş her şeyi anlatır.
Çünkü gülüş, duygunun değil, niyetin mimaridir.
Dalga geçmek, flört etmek, hafifçe küçümsemek ya da zarifçe etkilemek…
Hepsi aynı kasların oyunudur ama farklı enerjilerin yansımasıdır.
Dudak kenarında beliren minik bir kıvrım, bazen “seninle ilgileniyorum” der.
Aynı kıvrım, başka bir anda “beni hafife alma” uyarısı olabilir.
Gülüş, en karmaşık duyguların en sade maskesidir.
Ne söylediğin değil, nasıl gülümsediğindir insanı ele veren.
Flört dilinde gülüş, sözcüklerden önce gelir.
Gözlerinle buluşmadan bile birinin ilgisini hissettiren o saniyelik tebessüm, bazen saatlerce sürecek bir hikâyenin ilk satırıdır.
İnsanın en eski iletişim biçimlerinden biridir bu.
Çünkü gülüş, güven duygusunu, merakı ve arzuyu aynı anda taşır.
Birini etkilemek için fazla konuşmana gerek yoktur; bir tebessüm, bütün stratejileri alt üst edebilir.
Dalga geçmek için kullanılan gülüş ise bambaşka bir dildir.
Kelimelerin taşıyamadığı üstünlük duygusu orada........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein