Çin Dünyayı Neden Korkutuyor? Gerçek Ne?
Çin ekonomi ve teknolojideki yükselişi ile Batı’yı tek seçenek olmaktan çıkardı. Solda Çin Seddi, sağda Şanghay’dan bir görünüm. (Grafik: AI/Grok)
Son bir haftadır Çin’in sokaklarındayım; bir hafta daha kalacağım. Sadece resmi toplantı salonlarında değil, sokak tezgâhlarının başında pazarlık yaparken, gece yarısı Moutai kadehleri eşliğinde yapılan uzun sohbetlerde, laboratuvarlarda, limanlarda, fabrikalarda, üniversitelerde, askeri yetkililerin brifinglerinde… Onlarca iş insanı, general, akademisyen, danışman ve bürokratla konuştum. Çin’i dışarıdan okumak kolaydır; içeriden okumak cesaret ister.
1989’dan bu yana bu ülkeyi yakından takip eden, içinde yaşayan, çalışan, anlaşma yapan biri olarak şunu söylemek zorundayım: Çin hakkında konuşanların büyük çoğunluğu Çin’i hiç görmemiş, içinden geçmemiş, nabzını tutmamış. Bu yüzden sloganlarla konuşuyorlar. Ben ise yine aynı gerçeği görüyorum: Çin’i hem artıları hem eksileriyle anlamadan, 21. yüzyılın aklını da, Türkiye’nin geleceğini de doğru okuyamayız.
Çünkü Çin’in yükselişi Batı’nın alışık olduğu türden değil. Bugünün Çin’i artık sadece bir üretim üssü değil; büyük bir inovasyon makinesi. Yapay zekâda, elektrikli araçlarda, batarya teknolojisinde, nükleer enerjide, yüksek hızlı trende, güneşte ve rüzgârda yarışıyor. C919 yolcu uçağı havada, Çin’in kendi uzay istasyonu yörüngede, 40 bin kilometreyi aşan hızlı tren ağı kıtaları birbirine bağlıyor.
Bu tabloyu görmek, Çin’i sevmek ya da idealize etmek değildir. Ama yok saymak, artık stratejik körlüktür. Batı’nın gerçek endişesi Çin’in büyüklüğü değil, ilk kez teknolojinin tek taraflı olmaması. Yani 200 yıllık güç mimarisinde çatlak var. Çin’in gücü tanktan değil, üretimden geliyor.
Tarih bize emperyal güçlerin nasıl genişlediğini anlatır: İşgal, askeri baskı, rejim değiştirme, sömürgeleştirme… Bugünün Çin’i bu şablona uymuyor. Portla geliyor, fabrikayla geliyor,........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein