GÖRELE AĞZI ÜSTÜNE (14)
Caranak, cangırdamak, can boğazdan gelmek, CEMEK, çal, çalarmak, çalık, çakıldak, çıtıruk, çöpür, çöten, çötüre, çokmak, çokmaşuk, çavun, çalkantu, çıtıl, çencik, çilik, çili fındık, çarpu, çıkıntı, çıntı pıntı, çor, çit, çıddak, çürüklük, çürük, çakıp çakıştırmak çakır, çılpı,ci nara... gibi sözcüklerden yola çıkarak da açıklamalar, yaşamdan yansımalar yazılabilir.
CEMEK: Yeşilgiresun'da CEMEK başlıklı yazıma bakılabilir. GÖRELE KIRSAL AĞIZI'nda "cemek" sözcüğü yöremizdeki işlevine uygun yazılmamış. "Geceleri balık tutmak için dereye kurulan tuzak, çöten." denmiş. Şimdi gene araştırmacı hop oturup hop kalkacak. Belki de "ben yazmadım" diyecek. Adı geçen yapıtın kırk birinci sayfasına bakar mı? Gördün mü? Nası? EYİ yazmış mısın?
DİŞEMEK: "Diş" ad kökünden türetilmiştir. Yöremize DARIYI getirenlerin yaptıktan değirmen terimlerindendir. KESKİ ile değirmen taşını keskinleştirmek için taklara açılan çok küçük ÇENTİK. Sözcüğü Çepniler çentik arası dişleri ağızdaki dişe benzeterek türetmişlerdir: DİŞ E MEK. Köyümüzde benzetme yoluyla türetilen çok sözcük vardır.
DONAM: Donam sözcüğünü de donam bağlamayı da Amcamın oğlu Enver Abi'den öğrendim. Enver Abi ile Hamdi Abi balıkçıydılar. Kıraça, istavrit, tirsi,
© Yeşilgiresun
