Her şeye ‘Geç Kalanlar’
Özlü sözlerle arası pek iyi olan biri değilimdir esasında.
Ama uzun yıllar önce, öne çıkmış bir söz dizimi, izlediğim bir tiyatro oyunu ile kendini hatırlattı.
Sözü çok net hatırlamamakla birlikte, özü sevdiklerimizi kaybetmeden önce gereken değeri göstermek üzerine idi.
Hatırımda kaldığı kadarı ile de;
“Sevdiğinizi söylemek için geç kalmayın. Yoksa bunu söylemek için fırsatınız olmayabilir.” türevinde bir söz dizimi idi.
Pervin Ünalp’in kaleme aldığı, Nihat Alpteki rejisinde sahneye taşınan “Geç Kalanlar” adlı oyun, bireyin, ikili ilişkilerde dengeleri gözetme ve empati dediğimiz duygu paylaşımı konusunda hassasiyetleri koruma gerekliliğini, hüzünlü bir anlatı üzerinden izleyiciye aktarıyor.
Ana fikir ve öyküleştirilme o kadar gerçek bir noktadan yola çıkıyor ki oyunda izleyicinin bağ kurmaması neredeyse imkânsız. Çünkü o kadar insani, o kadar tanıdık ve o kadar yaşanılması olası.
Kitabın çok ortasından aşırı gerçekçi bir önerme.
Ünalp’in bu metninde kullandığı çıkış noktası, ulusal kodlara indirgenemeyecek kadar uluslararası ortak bir iletişim sorunu. Kısaca, bu çıkış noktasından üretilen edebi anlatı, yeryüzünün herhangi bir noktasında aynı histe izleyicilerini buluşturabilecek güce sahip. Bu anlatının farklı coğrafyalarda, farklı........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel