menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bağımlılık ve Türk aile yapısı

16 1
previous day

Türk aile yapısı, tarihsel olarak dayanışma ve geniş aile bağları üzerine kurulu olsa da günümüzde madde, alkol ve kumar bağımlılıkları bu yapının temellerini ciddi şekilde sarsmaktadır. Bu bağımlılıklar sadece bireyi değil, eşleri, çocukları ve hatta yaşlı aile üyelerini kapsayan geniş bir yıkıma sebep olmaktadır.

Yazının başında şu çarpıcı soruyu sorarak konunun hassasiyetini belirleyelim.

Bağımlılık Türk aile yapısı tarafından farkında olmadan biraz da zoraki desteklenmekte mi?

Başka bir deyişle, Türk aile yapısının nahif (hassas, ince, kibar) alanlarını bağımlılık unsurları kullanmakta mı? Bağımlılık ve sonuçları Türk aile yapısını zorlamakta, zayıflatmakta, bozmakta, dönüştürmekte mi? Bu sorular ne kadar acı ve üzücü ise sonuçları daha da can yakıcı ve yıkıcı.

Bağımlılığın aile yapısı üzerindeki mevcut etkileri

Bağımlılık, Türk ailesinde genellikle "gizli bir kriz" olarak yaşanır. Araştırmalar, bu süreçte ailenin şu aşamalardan geçtiğini göstermektedir:

1. İnkar ve sosyal izolasyon: Aileler başlangıçta durumu reddeder. Fark ettiklerinde ise "el alem ne der" düşüncesiyle (toplumsal utanç) sorunu saklarlar. Bu durum, ailenin sosyal çevresinden kopmasına ve yardım alamamasına neden olur.

2. Rol değişimi: Bağımlı olan ebeveyn sorumluluklarını yerine getiremediğinde, çocuklar vaktinden önce olgunlaşmak ve evin/kardeşlerin sorumluluğunu almak zorunda kalır.

3. Ekonomik çöküş ve şiddet: Özellikle kumar bağımlılığı, ailenin maddi kaynaklarının hızla tükenmesine, borç batağına ve bunun tetiklediği aile içi şiddete yol açar. Madde ve alkol kullanımı ise dürtü kontrolünü bozarak fiziksel ve psikolojik şiddeti artırır.

Çocuklar ve "gelecek yoksulluğu"

Ekonomik çöküşün çocuklar üzerindeki en büyük etkisi "fırsat eşitsizliğidir". Eğitim hayatının yarıda kalması veya niteliksizleşmesi, sosyal dışlanma (arkadaş çevresinden kopma) ve gelecekte kendi ailelerini kurarken maddi bir temelden yoksun kalmaları, yarınların sahipleri olabilecek gençleri bekleyen "geleceğin yoksulluğu" riskini doğurmaktadır. Dijitalleşme ile kumar eve (cep telefonuna) girmiştir. Eskiden kumarhane veya kahvehane ile sınırlı olan bu risk, artık 24 saat ailenin mahremiyetindedir. Bu durum, gelecekte boşanma hızlarını daha da artırabilir.

Çocuklar üzerindeki uzun vadeli tahribat olarak şunları gözlemleriz: Bağımlı bir ailede büyüyen çocuklar, "görünmez kurbanlar" olarak tanımlanır. Ebeveynin öngörülemez davranışları, çocukta sürekli bir kaygı ve güvensizlik hissi yaratır. Bu durum "Güvensiz Bağlanma" olarak tanımlanır. Araştırmalar, bağımlı ebeveyne sahip çocukların yetişkinlikte kendilerinin de bağımlılık geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu (genetik ve çevresel yatkınlık) ortaya koymaktadır. Bu ise "Döngüsel Risk" şeklinde isimlendirilir.

Gelecekte Türk Aile yapısını bekleyen tehlikeler

Bağımlılık oranlarının artışı, Türk aile yapısında şu kalıcı değişimlere sebep olabilir. Bunlar:

1. Boşanma oranlarının artışı: Bağımlılık kaynaklı "geçimsizlik" davalarında artış ve aile birliğinin daha erken yıllarda dağılması ile sonuçlanır.

2. Tek Ebeveynli aileler oluşumu: Bağımlı eşin evden uzaklaştırılması veya kaybı sonucu tek ebeveynli hane sayısının artması görülür.

3. Kuşaklararası travma: Çözülmemiş bağımlılık sorunlarının, çocukların kuracağı yeni ailelere "miras" kalması ve sağlıklı ilişki kuramaması travmanın kuşaklar arasında taşınmasına sebep olur.

4. Yaşlı ihmali: Ailenin kaynaklarının bağımlılık tedavisine veya borçlara gitmesi, yaşlı aile üyelerinin bakım kalitesini düşürebilir.

5. Ekonomik çöküşün evreleri ve aileye yansıması: Kumarın ekonomik etkisini şu üç aşamada incelemek gerekir:


a. Gizli borçlanma dönemi: Kredi kartı limitlerinin dolması, arkadaşlardan alınan ve geri ödenmeyen küçük borçlar. Eşler bu aşamada genellikle "yalanlar" ile oyalanır.

b. Varlık kaybı: Birikimlerin tükenmesi, altınların bozdurulması ve ardından taşınmazların (ev, araba) haczedilmesi veya gizlice satılması.

c. Yasal çıkmaz: Tefeciler, icra takipleri ve iş kaybı. Bu evre, ekonomik krizin doğrudan güvenlik tehdidine dönüştüğü noktadır.

Kumar bağımlılığının aile ekonomisi ve evlilik birliği üzerindeki tahribatı: Görünmez kayıptan hukuki kopuşa

Kumar bağımlılığı, madde veya alkol gibi fiziksel bir belirtiyle hemen ortaya çıkmaz. Bu durumu "Sessiz Felaket" olarak tanımlayabiliriz. İlk aşamada aile üyeleri durumu bir "şanssızlık" veya "geçici bir finansal kriz" sanır. Ancak kumar, ailenin sadece bugünkü ekmeğini değil, gelecekteki güvenliğini (ev, araba, eğitim fonu)........

© Yeni Mesaj