menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Öldürülen bir eş, “kayıp” edilen bir kardeş... (2)

12 0
previous day

Aslen Moronerolu olan Sema Kılınç, Baf’ta 1964 yılında “kayıp” edilen kardeşi Zühtü Mehmet Emirali’nin gömü yerinin bulunmasını bekliyor yıllardır...

Sema Kılınç’ın sevgili eşi Coşkun Mavrali (Coşkun Kılınç) 1974’te EOKA-B’ci Kıbrıslırumlar tarafından acımasız biçimde öldürülmüş, Sema Kılınç üç küçük kızıyla acılar içerisinde kalmıştı... Öldürülen bir eş, “kayıp” edilen bir kardeşin acılarıyla başetmeye çalıştı hep... Onu her zaman barış hareketinin en ön saflarında görmekteydim ve öyküsünü öğrendiğimde çok etkilenmiştim...

Sema Kılınç’ın 1964’te “kayıp” edilen kardeşi Zühtü Mehmet Emirali’nin olası gömü yerini, bir Kıbrıslırum şahidimizle birlikte bundan tam 14 sene evvel, 20 Eylül 2010’da Kayıplar Komitesi yetkililerine göstermiştik... Bu alanda bir miktar kazı yapılmış ancak herhangi bir kalıntı bulunamamıştı. Bu konuda Kayıplar Komitesi’nin bu dosyayı tekrardan açıp bakmasını ve Moronerolu “kayıp” Zühtü Mehmet Emirali’nin gömü yerini araştırmak için yeni bir efor harcamasını öneriyoruz...

Sema Kılınç’la yaptığımız ve bu sayfalarda 3-4 Kasım 2010 tarihlerinde yayımlanmış olan röportajımızın devamı şöyle:

SORU: Ne iş yapardı Zühtü abiniz?

SEMA KILINÇ: Bahçıvanlık yapardı. Ağaç çapalardı, ağaç keserdi, odun keserdi... Bekardı. O zaman kaç yaşlarındaydı? Tam hatırlamam onu... Garip olan biz bir getto gibi yaşardık Kasaba’da, Rumlar’ı sokmazdık içeri ama biz geçerdik o tarafa! Abim da ille köyüne her zaman giderdi, özlem duyardı, giderdi ve gelirdi Mononnero’ya...

SORU: O köy boştu yani...

SEMA KILINÇ: Tabii... Toprak... Yıkık evler... Özlem duyardı, giderdi...

SORU: 1958’de boşaltıldıydı yani köy...

SEMA KILINÇ: Evet...

SORU: 1958’de ne olduydu da köy boşaltıldıydı?

SEMA KILINÇ: “Öldüreceğiz sizi” dendiydi ve korktular ve kaçtılar...

SORU: Hangi köydendi bu “Öldüreceyik sizi” tehdidi?

SEMA KILINÇ: Piskobu taraflarından...

SORU: Zaten anladığım kadarıyla EOKA-B’cilerin merkezidir Piskobu...

SEMA KILINÇ: Faşisttiler... Ve korkuttular kendilerini... Bunlar da ailece hepsi taşındı Kasaba’ya o zaman... Ve taşınınca gene bunlar köyüne giderdi, zeytinleri vardı... Ve evleri yaktılar, sırf dönmesinler diye... Evler yakıldı... Abim giderdi, özgür bir insandı... Ama her geçtiğinde ceza alırdı...

SORU: Çünkü Kıbrıslıtürk liderliği istemezdi “gettolar”dan çıksın Kıbrıslıtürkler! Bunun için abiniz köyüne her gidip gelişinde “ceza” alırdı... “Ceza”yı da o günün Kıbrıslıtürk liderliği verirdi...

SEMA KILINÇ: Her geçtiğinde ceza alırdı... Kaç defa gitti geldi... Ansızın bir gün gitti ve gelmedi... Annem aradı çok, babam aradı...

SORU: Yaz mıydı, kış mıydı?

SEMA KILINÇ: Yazdı. Dediler ki “Öldürüldü... Ve attılar...” Annem yıllarca ağladı... Yıllarca ağladı... Hani belki yalandır, belki gelir... İnanmak da istemez insan. Yıllarca ağladı annem, sonra annem öldü. İşte kardeşleri biz varız, ablam var.

SORU: 1974’te kaç çocuğun vardı?

SEMA KILINÇ: Üç kızım vardı. Kocamın abisi 1964’te şehit olduydu, benim abim 1964’te “kayıp” olduydu, 1965’te biz evlendik. Abisinin adı Kemal Kılınç, Kemal Mavrali olarak da bilinir. Kasaba’da öldürüldü. Biz aileden dört tane verdik. Bir da abisinin oğlu İhsan Kılınç... İhsan Ali’nin akrabasıydılar... O, 21 yaşında öldü, evliydi, bir da oğlucuğu vardı.

SORU: Siz Kasaba’da evlendiniz...

SEMA KILINÇ: Kasaba’da evlendim. Üç........

© Yeni Düzen


Get it on Google Play