İstanbul kimin memleketi?
Özellikle sosyal medyada kasıtlı servis edildiğinden zerre şüphe duymadığım “Türkiye’yi kötüleme” haberleri var. Sanki dünyanın en kötü ülkesinde, en kötü şartlar yaşıyoruz ve Türkiye hâricinde herhangi bir ülke Türkiye’den daha iyi. “Bilgi çağı” neden bir dönemde yaşadığımız hâlde hiçbir bilimsel araştırmaya dayanmayan, hiçbir istatiksel veri içermeyen bu haberlerin psikolojik harp tekniklerinden biri olduğunu bilmemiz lâzım. Ama bu haberlerin toplumsal yapı içinde tutunabilmesini sağlayan bir alt yapımız var. Bu alt yapı da “memleket” sorma merâkıdır. Sebebini sorduğumda çoğunlukla sohbet konusu açmak için sorulduğu söylenen, hiçbir derinliği olmayan, merak gidermek amacıyla da sorulmayan bir soru cevâbını alıyorum.
Rahmetli Barış Manço da birçok şarkısının sözlerinde yaptığı gibi bu memleket sorma merâkını “Hemş’rim memleket nire?” adlı şarkısında ele almıştı. Şarkının sözleri şöyle:
Kendimi bildim bileli yollarda tükettim koskoca bir ömrü.
Bir uçtan bir uca gezdim bu fâni dünyâyı.
Okumuşu câhili yoksulu fakiri hiç farkı yok hepsi aynı.
Sonunda ben de anladım Hanya’yı Konya’yı
Sanki insanlık pazara çıkmış, ekmek aslanın ağzında.
Bir sıcak çorba içer misin diyen yok.
Dört duvarı ören çatısını kapatıp içerden kilitlemiş kapıyı.
Bir döşek de sana serelim buyur diyen yok.
Tek bir soru, hemş’erim memleket nire?
Bu dünya benim memleket!
Hayır anlamadın, hemş’erim memleket nire?
Dedim ya yahu bu dünya benim memleket
Barış Abi, konuya küresel bir noktadan bakarak kaleme almış ve şarkılaştırmıştı. Konunun bir de yerel ve millî bir boyutu var. İstanbul olsun, İstanbul dışında başka bir şehirde olsun, yeni tanıştığında sorulan ilk üç sorudan bir bu oluyor: Memleket nere? İstanbullu olduğumu, İstanbul’da doğup........
© Yeni Birlik
