menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Elimizde nur var

2 0
25.10.2024

“Hayat-ı beşeriye bir yolculuktur. Şu zamanda, Kur’ân’ın nuruyla gördüm ki, o yol bir bataklığa girdi. Mülevves ve ufûnetli bir çamur içinde kafile-i beşer düşe kalka gidiyor...” Bu durum aynı şekilde devam ediyor. İnkârın, dalâletin, nifakın yol açtığı tuğyan, toplumsal çürüme, günahların her çeşidi, ahlâksızlık, sapkın akımlar devam ediyor.

Bunlardan “Yüzde sekseni ise, bataklığı anlar, ufûnetli, pis olduğunu hisseder.. fakat mütehayyirdirler, selâmetli yolu göremiyorlar.” bu da hâlâ geçerlidir. İnsanların çoğu şaşkın ve korkuyorlar, fakat güvenilir çıkış yolu bulamıyorlar.

Çözüm ise “Bir nur göstermekle mütehayyirlere selâmet yolunu irae etmektir.” Bundan dolayı Üstad’ımız, “Elimizde nur var, topuz yok, yüz elimizde olsa nura kâfi gelir” diyor. Bunu kendi talebelerine söylediği gibi, avama, hatta kendine zulmedenlere de defalarca söylüyor. Yine bunu, hayatının sonlarına doğru, menfî hareket eden bir talebesine “bizim vazifemiz müsbet harekettir, menfî hareket değil” diye belirtiyor.

İslâmî kesimin genelde yaptığı yanlış ise “Ben bakıyorum ki; yirmiye karşı seksen adam, elinde topuz tutuyor. Halbuki o bîçare ve mütehayyir olan seksene karşı hakkıyla nur gösterilmiyor. Gösterilse de; bir elinde hem sopa, hem nur olduğu için emniyetsiz oluyor. Mütehayyir adam ‘Acaba nurla beni celbedip, topuzla dövmek mi istiyor?’ diye telaş eder. Hem de bazan arızalarla topuz kırıldığı vakit, nur dahi uçar veya söner.”

Elimizde nur olduğunu, elimizde güç, siyaset, menfaat topuzu olmadığını bütün topluma anlatmak gerekir. Çünkü toplumun çoğu........

© Yeni Asya


Get it on Google Play