İman, korku, hürriyet, esaret...
Bu marşın Birinci Meclis’te defalarca okunması ve alkışlar arasında “Millî Marş” olarak kabul edilmesi, İstiklâl Harbinin aynı zamanda kuvvetli bir iman sayesinde zafere ulaştığını gösteriyor. Aksi halde, vatanın işgalden, milletin esaretten kurtulması başka bir bahara kalırdı. Aynen, asırlarca sömürge hayatı yaşayan topluluklar gibi…
«
Evet, hürriyet gibi cesaretin dahi kaynağı, menbaı imandır.
Buna göre, iman ne derece kuvvetlenirse hürriyet de, cesaret de o derece artar.
Aynı şekilde, iman ne kadar zayıf olursa, korku ve esaret hissi o nisbette kuvvet kazanır.
Bu ölçüler ışığında şimdiki hâl-i âleme baktığımızda, korkunun dağları aştığını görüyoruz. Aynı korku belâsıyla, baskı ve istibdadın daha da kuvvet kazandığına şahit oluyoruz.
Tabiî, söz konusu korkular tek çeşit ve tek parçalı değildir. Bunun muhtelif türleri, şubeleri vardır.
Bunları şöyle birkaç misalle netleştirmeye çalışalım:
Hemen her akıl ve vicdan sahibi biliyor ve görüyor ki, birçok sahada işler çığrından çıkmış:
Haksızlık-hukuksuzluk başını almış gidiyor.
Yargı sistemi fenâ halde........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein