Dini kimse tekeline alamaz
“Hakîkaten, bence bir Müslüman neslinden gelen bir adamın akıl ve fikri İslâmiyetten tecerrüt etse [soyutlansa] bile, fıtratı ve vicdanı hiçbir vakit İslâmiyetten vazgeçemez. En ebleh [ahmak], en sefih bile, sedd-i rasîn-i istinadımız [dayandığımız sarsılmaz set] olan İslâmiyete bütün mevcudiyetiyle taraftardır.” (ESDE, s. 258)
Nitekim İslâma en uzak ve yabancılaşmış gibi görünenlerin dahi kendilerini en azından “kültürel Müslüman” olarak tanımlayıp, günlük hayatlarında belki farkında bile olmadan bazı İslâmî motifleri kullanmayı alışkanlık haline getirmeleri, bu tesbiti doğrulayan ilginç tezahürler.
Yine Üstadın, dini ve dindarlığı kendi tekelinde gören dışlayıcı........
© Yeni Asya
