Dünyada değişim ve gelişim için en çok kullanılan kavramlardan birisi son yüzyılda modernleşme olmuştur!

GERÇEK ANLAŞILMASI GEREKEN MODERNLEŞME NEDİR?

Modernleşme topluma yukarıdan buyrulan bir dönüşüm değil, toplumun bütününde yer alan ve yalnızca ve yalnızca yurttaşlık karakterinin gelişimi ile birlikte giden evrensel bir içten gelişimi sürecidir!

Bir önceki yazımızda Japon örneğinde gördüğümüz bir manada modernleşmenin “batılılaşmadan geliştirilmesi modeli” olan “Meiji bir devlet politikası değildir. Tersine, modernleşme devletin kendisini de demokratikleştiren yurttaşlık eylemidir.”

Dünyada imparatorluk kuran devletlerin başındaki yönetimler ve onları destekleyen

Despotlar modernleşmenin bu gerçeğini anlayamazlar!

Çünkü etik olarak gerçeği görmek istemezler! Japonya’dan çok önce, Avrupa’da Büyük Frederick’ten Büyük Katherina’ya despotlar ne zaman güçsüzleşmekte olduklarını anlasalar, sorunun ‘modernleşme’ yoluyla çözüleceğini düşündüler.

Ne zaman ‘modernleşme’ gereksinimi duysalar, Voltaire’i dinleyerek bunun ancak ilerici aydın despotizmi yoluyla başarılabileceğine inandılar. Ve her zaman yanıldılar..!

TÜRKİYE’DE DE AYNI YANLIŞ YAPILMIŞTIR!

Türkiye’de de uygulanan sistem maalesef bu “ilerici aydın despotizmi “modelinden farklı değildir!

YURTTAŞLIK KARAKTERLİ KALKINMA MODELİ!

Modernleşme imparatorlukların ortadan kalkışı ve demokrasilerin doğuşu ile tanımlanır!

JAPONYA’NIN MODERNLEŞME DE Kİ YOLU; BATININ DAYATTIĞI MODELLER ASLA DEĞİLDİR!

Japonya’nın kalkınma modeli “yurttaşlık karakterini” ön plana çıkaran millî kalkınma hamlesi ve ıslahatlar içinde barındıran “Meiji” kalkınma mod kalkınma modeli........

© Yeni Akit