menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Eve lazım olan camiye haramdır

8 0
25.12.2024

Camiler, manevi değerlerin ve ibadetlerin merkezi olarak büyük bir öneme sahiptir. Bu kutsal mekânlar, insanları bir araya getirir, dayanışma ve birliktelik duygusunu pekiştirir. Ancak, cami yapımı ya da donatımı konusunda bazen iyi niyetle hareket edilirken farkında olmadan israfın sınırlarına dokunulabiliyor. İşte burada devreye giren veciz bir söz: “Eve lazım olan camiye haramdır.”

Bu ifade, aslında İslam ahlakının özünü yansıtır. Önceliklerin doğru belirlenmesi gerektiğini ve ihtiyacımız olan kaynakları öncelikli alanlara ayırmamız gerektiğini hatırlatır. Peki, bu sözün anlamı ve arka planı nedir? Günümüzde nasıl bir rehberlik sunar?

Her şeyden önce, İslam dini ihtiyaçların adil ve dengeli bir şekilde karşılanmasını öğütler. Bir aile, evinde temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyorsa; yiyecek, giyecek ya da barınma gibi zaruri gereksinimlerde açık varsa, bu ailenin gelirini cami yapımı ya da süsleme gibi işlere yönlendirmesi dini ve ahlaki bir sorumluluk taşır mı? Elbette ki hayır. Çünkü İslam’da sadaka ve bağışların dahi önce kişinin ailesine, yakın çevresine ve nihayetinde topluma faydalı olacak şekilde yapılması tavsiye edilir.

Son yıllarda, camilerle ilgili bazı tartışmaların merkezinde gereksiz, gösterişli yapılar ve israfa kaçan harcamalar yer alıyor. Hâlbuki İslam, sadelik ve tevazuyu öğütler. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) mescidi, sade ve mütevazı bir yapıya sahipti. Amaç, ibadetin ruhuna odaklanmaktı; mekânın ihtişamına değil.

Bir yanda binlerce lira harcanarak yaptırılan avizeler, özel halılar ve işlemeli mihraplar; diğer yanda eğitime, sağlığa ya da yoksullara yönlendirilebilecek kaynaklar. Bu dengesizlik, “eve lazım olan camiye haramdır” sözünü daha anlamlı kılar. Çünkü esas olan önceliklerin dengesidir, yani toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.

Kuran-ı Kerim, yardım........

© tv100


Get it on Google Play