menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İsrail’le ticaret ve “Jet gibi açıklama”

314 22
11.04.2024

Önce ne olup bittiğine ve görünen kısma bakalım.

7 Ekim 2023 tarihinde HAMAS İsrail’e saldırdı ve kıyamet koptu. İsrail doğal olarak bekleneni yaptı ve bugüne dek yaptığı kapsamlı saldırılarla yüzde 99’u sivil, kadın ve çocuklar olmak üzere 35 bin masum insanı katletti ve Gazze’de taş taş üstünde bırakmadı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ne yaptı?

Davos-One minute’de “Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” diyerek İsrail yönetimindeki faşistleri hakettikleri yerde konumlandıran ve uluslararası planda mahkûm eden Tayyip Erdoğan o zamandan bugüne sürekli operasyona maruz kaldı. PKK’nın ve FETÖ terör örgütünün amacı, efendileri olan CIA-MOSSAD ikilisini memnun etmekti.

HAMAS’ı meşru bir direniş örgütü olarak tarif eden ve bu bakımdan dünyadaki tüm liderlerden ayrışmayı göze alabilen bir isim olan Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler kürsüsünde eline haritaları alarak ve tek tek göstererek İsrail’in 1948 yılından itibaren Filistin’i nasıl adım adım işgal ettiğini anlattı. Bunu yapan tek lider oldu.

Her alanda Filistin’in yanında oldu.

7 Ekim 2023’ten sonra hemen “Biz hem Filistin hem de İsrail tarafıyla görüşüp barışın ve uzlaşının zeminini oluşturacağız” açıklaması yapan da Tayyip Erdroğan’dı. Ama İsrail yönetimindeki soykırımcı Nazilerin oluşturduğu kabine bir katliama girişince Başbakan Netenyahu’yu NAZİ KASABI ilan ederek şoka uğratan da bizzat Tayyip Erdoğan’dı.

Bizim diplomatik ilişkilerimizi kestiğimiz dönemde de İsrail ile ticari ilişkilerimiz vardı. Bu ticaret hacmi 6 milyar doları buluyordu. Ama İsrail ile hiçbir kamu kuruluşunun ya da kamu şirketinin ticari ilişkisi yoktu. Özel şirketler, uluslararası hukuk normlarına uygun olarak iş yapıyorlardı. Bu arada bu ticaretin büyük bir kısmı da aslında Filistin’i giden ihracat kalemlerinden oluşmaktaydı. Ama Filistin’e ihraç edilen ürünlerin tamamı da İsrail’in Hayfa ve Aşhot limanlarındaki gümrüklerden geçmek zorundaydı. Yani Filistin’e ihracatımız İsrail’e ihracat gibi görünmekteydi.

Sonra birden Yeniden Refah Partisi(YRP) adıyla siyasi hayatımıza sokuşturulan proje parti ve genel başkanı, durup dururken yerel seçimlerde kendilerinden destek isteyen AK Parti’ye bir takım GÖRÜNÜR ŞARTLAR koşmaya başladılar. Bunlardan biri İsrail ile ticaretin kesilmesiydi. YRP kaynakları bu konuyu kaşıdıkça kaşıyıp, Gazze konusunda duyarlı AK Parti tabanı üzerinden pazarlık şanslarını artırmayı amaçlıyorlardı.

Sonra masada asıl istedikleri ortaya çıktı. İstanbul’da iki ilçe belediye başkanlığı, belediye meclis üyelikleri ve Türkiye çapında da 35 ilçenin belediye başkanlıkları. Ve tabii ayrıca yalanlanmadığı için benim de yazdığım üzere çok büyük miktarda para…

AK Parti ve Erdoğan YRP’nin ve Fatih Erbakan’ın isteklerini kabul etseydi ne İsrail ile ticaret sıkıntı olacaktı ne de başka bir şey.

Bu iki yüzlülük seçimde etkisini gösterdi ve malum sonuç ortaya çıktı.

Seçim sonrası art arda algı operasyonları ve kışkırtmalar başladı.

Van olayı bunlardan biriydi. Resmen yargı-bürokrat-muhalif medya operasyonuydu ve uzun yıllar sonra ilk kez sokaklara taşan eylemler oldu.

Ardından Jakuzi yalanı devreye sokuldu. Hızla itibarsızlaştırmaya yönelik pis bir algı devreye sokuluyordu İmamoğlu’nun adamları tarafından.

Üç gün önce de bir........

© tv100


Get it on Google Play