menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"Kadı Efendiye bıraktığım şu emanetleri alayım..."

9 3
17.10.2024

Kadı: “Az değil, dokuz ay, on ay, on iki ay emanete karşı mesuliyet taşımak... Bu işi, Sırat Köprüsü'ne eteğimi yapıştırmak olarak görüyorum Bey. Bu torbadan bir altın kaybolursa, hesabını da cevabını da vermem lazım, yoksa Allahü teâlâya el açacak gücüm kalmaz! Eğer bu sözlerimden sonra kendin için daha iyi bir yol bulamazsan, bu komşu odası emniyetli yerdir ve kimsenin oraya uğrama şansı yoktur. İstersen keselerini mühürleyeyim, sen de o odada canının istediği yere bırak. Allah’ın izniyle döndüğünde selâmette bulursun. Ben keselerin içine bakmam. İçinde 'toprak mı var, cevher mi?' diye merak etmem. Fakat eğer ömrün yetmez ve sen seferden dönmemiş olursan, vasiyetini kılı kılına yerine getirmiş olamamanın yükü altında kalırım vesselâm.” Altınların sahibi Tüccar, hayran kalmış bu ifadelere, içinden “Kadı baba şaşılacak kadar Allah’tan korkan bir adam! Helâl süt emmiş aşikâr, açıkça belli! Böyle evlat yetiştiren ana babalara binlerce rahmet olsun!” diye duâ etmiş. Binlerce teşekkürle keseleri........

© Türkiye


Get it on Google Play