menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Maddi Zenginlik Değil, Duygusal İç Zenginlik Arayışı

8 0
10.12.2025

İnsanlık tarihli bir şekilde insanın insandan ayrışarak varsıl olan ile varsıl olmayanın sahip olup üretim araçları ile açıklanmaktadır. İktisat tanımı ile ihtiyaçtan fazlası “Zenginlik”, “Fakirlik” ise ihtiyacının karşılayamam olarak tanımlanabilir. Zenginlik iktisadi anlamda ne kadar kazandığı ile ilgili değil, ne kadar fazlasına sahip oluğudur. İnsanların zaman içinde elinde tutuğu toprak ve materyalle ayrışması ile açılan makasın günümüze doğu hızla ayrışma hızla artmaya başladı. İnsanı varlıklısı zengin olarak tanımlandı. Sihirli zenginlik kelimesi çoğunlukla para sahibi olarak tanımlanır Aynı zamanda insanlık zenginliğin mali mülkü ile değil duygusal zenginlik ile tanımlanmıştır. İnsanlığın tarihsel külliyeti çoğunlukla insanın duygusal zenginliği daha çok önemsenmiştir. Günümüzdeki farklılaşmanın her alan; beslenmeden, teknolojiden, hukuk ve siyasi sistemlere kadarki bütün süreçlerde yaşama dair ihtiyaçların karşılanması ve karşılanamaması eksenine dayanmaktadır.

James Clear’e göre 4 çeşit zenginlik varmış. Parasal olarak varsıl zengin olmak, sosyal veya statü zenginliği, zaman zengini (zamanı kendine ayırabilme özgürlüğü) ve fiziki olarak sağlık zenginliğiymiş. İnsanlığın en zor tecrübesi para ve statünün bütün dünyada insani değerleri maalesef bozuyor olmasıdır. İnsanı insanlıktan adeta çıkarıyor. Hele hele siyasetin yaşadığı kıran kırana iktidar ve statü kapma yarışı, birçok insanı artık bıktırmışa benziyor.

Karın Tokluğu Değil, Gönül Tokluğu ve Manevi Zenginlik Önemsenmeli

Bizler gibi eğitim yolu ile gelişerek toplumu aydınlatmayı ve bu yol ile muasır medeniyetler düzeyine geçmeyi düşüne cumhuriyetin öngördüğü kişiler olarak çok farklı aydın, düşünürlerin görüş ve paylaşımlarını önemsiyorum. Arda bir kendi bakış açımla not da alıyorum. Cumhuriyetin 104 yılık geçmişindeki dalgalanmalara bakınca eğitimin toplum üzerindeki etkisinin hissedildiği dönemler ile serbest piyasa ekonomisi, siyasetin bencil ve yok sayan süreci biline tarihi tekerrürlerdir. Ancak özde insanın gelişmesi, özünü yoklaması ve belirli bir eşiği geçerek kendi geçekleşmesi sürecini toplum olarak yakalayamadık. Ozan Dertli Divaninin; Cahiller kendini aklar, kâmiller özünü yoklar, durumuna maalesef toplumu getiremedik. Bizlerin yeniden toplumu eğiterek doğadan yana........

© Turkish Forum