menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

3 Mayıs Ruhu

33 12
04.05.2024

Bundan iki gün önce sokakların holigan tavırlara sahne olduğu, polislerin taşlandığı, yasaların çiğnenmek istendiği, müzakereden bahseden dillerin ellerine kaldırım taşı aldığı bir ‘kutlamaya’ şahit olduk.

CHP-DEM-TKP-TİP-DİSK-KESK-Tabipler Birliği ve türevleri olan sol örgütlerin devlete olan kinlerini “Emek ve dayanışma” adı altında çıkarmaya çalıştığı taşkınlıklara tanıklık ettik.

Deprem bölgesinde yaraların sarılması için resmi tatil olan 1 Mayıs’ta bile durmadan çalışan inşaat işçilerinin alın terinin şehirlerde polislerle çatışanlar tarafından istismar edildiğini gördük.

1 hafta öncesine kadar uzlaşmadan bahseden CHP’nin yozlaşma siyasetinden vazgeçmediğini anladık.

Kaldırım taşlarıyla demokrasi arayan, ellerindeki flamaların sopalarıyla polise saldıran, devlete zarar vermek için “emek” harcayan ve yasakları delmek için “dayanışma” halinde olanların Türkiye ve Türk milletine fayda sağlaması mümkün mü?

İthal günlerin peşin alıcısı, emperyalizmin komisyoncusu olan bu zihniyetin devlete ve millete karşı sergilediği holigan tavırların kimleri mutlu ettiği çok açık değil mi?

Sokak taşkınlıkları ve çatışma ortamı CHP’nin başını çektiği bu zihniyetin milli sporu haline geldi. Öyle ki Taksim’e giremeyeceklerini anlamalarının ardından dağılan gruba sol medya tepki gösterdi. “Neden geri adım attınız”, “yarıda bıraktınız”, “1 Mayıs’ı yönetemediniz” sözleriyle azarladılar. İstediler ki kaos çıksın, sokaklar ateşe verilsin, kan aksın… Sandılar ki “31 Mart’tan sonra biz ne istersek onu yaparız”, “istediğimiz yasağı deler, istediğimiz gibi taşkınlık yaparız.” İşte bu........

© Türkgün


Get it on Google Play