HAYRAT'I DOLAŞIRKEN
Gözlerden ırak bir ilçe…
Bölge olarak mazisi eski olsa da ilçe olarak yeni.
Denizden 11 km daha güney tarafında kalan bir coğrafya. İçinden geçen Baltacı deresi belki ondan haber götürüyor aşağılara doğru.
Yeni ilçe olmanın sancılarını yaşıyor. Bir tarafta onlarca sene bir arada yaşamış ahali, başka yanda her gün değişen dünya. Uy uyabilirsen.
Sadece gökyüzü ve ırmak aynı. Toprak bile değişiyor insanlar sayesinde. Binalar uzaktan yakın gibi görünüyorsa da hala dağınıklığını koruyor.
Şehirde gezerken gördüklerimi hafızama not ediyorum bir yandan. Diğer yandan da notlar alıyorum. Yeniköy veya Baltacı Irmağı üzerinde kurulmuş köprüden bakıyorum etrafa. Sonra Nuhoğlu Vakfı yazan bir tabela rastlıyor gözüme. Nedir ne değildir derken başka bir tabela daha görüyorum ama üzülsem mi sevinsem mi bilemiyorum. Şöyle yazıyor: “Hayrat Kitap Cafe…”
Daha bu ismi okur okumaz bir düşünce alıyor beni. Hani Türkçe yazıldığı gibi okunan bir dildi. Bununla da övünürdük bir yerde. Bu durumda “cafe” nasıl okunması lazım? Yok “kafe” diye okunacaksa niye “cafe” yazıyoruz? Ayrıca “Kitap Cafe” yazıyor. Kütüphane kelimesi ne güne duruyor? Bu kadar mı “Popüler kültürün” menfi tesiri altına girdik. Üstelik ilçe olmadan Of'a bağlı bir yerde.
Of,........
© Terme Bilgi Gazetesi
visit website