menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sorgulamalar, itiraflar, Guildford Dörtlüsü ve marzipan

14 1
12.07.2024

Diğer

12 Temmuz 2024

Geçenlerde Sorgulamaların ve İtirafların Psikolojisi diye ilginç bir kitaba tesadüf ettim. Kitap, polis sorgulamalarını psikolojik, etik ve hukuki yönleriyle ele alıyordu. Yazarı Gisli Gudjonsson yanlış yönlendirme, eldeki delilleri abartma, suçu anlayışla karşılıyor gibi görünme, korkutma, itirafın sonuçlarını olumlu gösterme gibi "teknikler" kullanılarak sanıktan gerçekle uyuşmayan yanlış/sahte itiraflar alınması konusuyla özellikle ilgileniyordu.

Sorgulama taktik ve tekniklerini anlatan bölümler meraka değer bilgiler içeriyordu. İngiltere'deki sorgulama uygulamaları bölümünü Gudjonsson deneyimli bir emniyet mensubu ile birlikte yazmıştı.

Baskıcı sorgulama tekniklerini ve sonuçlarını anlatan bölüm böylesi sorgulamalarda işlemedikleri suçu itiraf etme potansiyeli yüksek olan kişilerin özelliklerinden söz ediyordu. Gudjonsson itirafa yönelik zorlama ve telkinlere teslim olma yatkınlığını ölçmek ve değerlendirmek için bir ölçek de geliştirmişti.

Polisler için etkili sorgulama elkitapları hakkındaki bölüm bana şaşırtıcı geldi. Aslında sanığın polis tarafından sorgulanmasıyla ilgili sahnelere ekranlarda ne kadar sık rastlıyoruz diye düşündüm. Bazen polisin suçu itiraf ettirmesini destekleyerek ve hatta bunun için onun sınır aşımları yapmasına gözümüzü kapayarak, bazen de sanığın üstüne haksız yere çullanan polisin başarısız olmasını umarak. Ama bu sorgulamaların aslında belirli kurallara tabi olarak yürütülmesi gerektiğini pek hesaba katmayarak, sorgulamanın yönteminden çok sonucuyla ilgilenerek.

Polis memurları için hazırlanan sorgulama elkitaplarının en meşhuru Inbau ve Reid tarafından hazırlanan kitapmış ve kitapta Reid Yöntemi diye bilinen uygulama anlatılıyormuş. Sorgulama elkitapları suçlu olduğuna inanılan kişiye (suçüstü yapılması, görgü tanıklarının varlığı gibi durumlar söz konusu değilse) suçunu itiraf ettirme teknikleri hakkındaymış. Bazı kitaplarda tecrit, aç ve uykusuz bırakma gibi sanığı fiziksel olarak zayıf düşüren yöntemler savunulurken bazılarındaysa davranışsal taktik ve tekniklerin kullanılması öne çıkarılıyormuş. Sanığın yanına kılık değiştirmiş bir polisi koymak ve ağzından laf almaya çalışmak bazı ülkelerde, örneğin Kanada'da sık kullanılan bir yöntemmiş. Kurbanın ölmediğini ve ifade verebilecek duruma gelebileceğini söyleyerek itirafı sağlamaya çalışmak yaygın olarak kabul edilen bir uygulamaymış. Diğer sanığın itirafta bulunduğunu söylemek, bir görgü tanığı olduğunu ya da başka türden kanıtlara sahip olunduğunu öne sürmek de öyleymiş. İtirafı sağlamak için böyle "küçük" hile ve yalanlara başvurmak neredeyse işin doğası gibiymiş.

Sorgulamadan önce sanıkla suçlamaları konu etmeyen gayrı resmi bir görüşme yapmak ve onun hakkında bilgi toplamak önemliymiş. Sanıklar ya da suçlular genel olarak iki gruba ayrılabilirmiş: Duygusal olanlar ve duygusal olmayanlar. Duygusal olanlarda pişmanlık ve vicdan azabı gibi duygular beklendiği için onlara karşı anlayışlı, vicdanlarına hitap eden bir yaklaşım esas olmalıymış. Diğer grup içinse gerçeklere ve muhakemeye dayalı bir yaklaşım daha uygunmuş.

Reid yönteminde önce doğrudan bir yüzleştirme yapılırmış. Sorgucu, kendinden emin bir şekilde yapılan araştırmaların, elde edilen bulguların suçu sanığın işlediğini gösterdiğini söylermiş. Biraz beklenir ve sanığın tepkisi gözlenirmiş. Sonraki aşamalarda nasıl yol alınacağı bu ilk tepkiye göre kararlaştırılırmış. Sorguyu yapan bu aşamada gerçeği söylemenin sanık için iyi olacağının altını çizermiş.

Sonra suçun işlenmesini mazur gösterecek gerekçeler (bahaneler, mazeretler) bulup bunları konuşmaya dayalı bir "tema geliştirme" aşamasına geçilirmiş. Bu aşamada mesela duygusal tipteki sanıklara, aynı durumda kim olsa bu suçu işlerdi demeye getirilirmiş. Örneğin cinsel suçlarda sorgulayıcı daha önce benzer bir durumda bir akrabasının, tanıdığının hatta kendisinin de içinden aynı şeyi yapmanın geldiğini söyleyebilirmiş. Sanığın suçluluk duygusunu azaltacak şekilde eylemin ahlaki sonuçlarını hafifseyen konuşmalar da bu tema geliştirme çalışmasına dâhilmiş.

Yine örneğin sanığa bu suçu işlemesinin alkol ya da madde etkisinde olmasıyla ilgili olduğu söylenebilirmiş. Alkollü olmasaydın hayatta yapmazdın, gibi şeyler söylenirmiş. Aslında zarar verme niyetinin olmadığını biliyoruz gibi anlayışlı konuşmalar da itirafı kolaylaştırırmış. Gerektiğinde, kurbanı suçlamaya dönük temalar da işe koşulabilirmiş. Sanığın suçtaki rolünün hafif olduğuna inanıldığını belirtmek de işe yararmış, grup halinde işlenen suçlarda yalnızca kısmi sorumluluk yükleyen konuşmalar etkiliymiş.

Duygusal olmayan tipteki sanıklar için bunlar pek işe yaramazmış. Onlarda mesela konuşma sırasında önemli önemsiz herhangi bir yalanlarını yakalamaya çalışmak önerilirmiş. Bu yalanın açığa çıkarılmasıyla onlara karşı psikolojik bir üstünlük kurulur, ardından diğer söylediklerinin de yine yalan olabileceği vurgusu yapılırmış. Ancak suçlu ya da suçsuz herkes sorgulamada yalan söyleyebilirmiş, örneğin sanık nerede olduğunun bilinmesini istemediği için başka bir yerde olduğunu söyleyebilirmiş. Bu durum yanlış itirafa götürebileceği için dikkatli olmak gerekirmiş. Çok sanıklı suçlarda ise sanıkları birbirlerine karşı kullanmak etkili olurmuş.

İnkârları ele almak sonraki aşamaymış. Tekrarlayan inkârlar sanığa psikolojik bir avantaj sağlarmış, o yüzden sanığa bu fırsat verilmemeliymiş, sanık inkâra yeltenirken susturulur ve polisin söyleyeceklerini dinlemesi istenirmiş. Masum sanıkların inkârları genellikle daha kendiliğinden ve doğrudan olur, sanıklar sorgulayanın gözlerine bakar ve öne doğru eğilerek dururlarmış. İyi polis kötü polis tekniği de bu aşamaya aitmiş.

Sanığın itirazlarının üstesinden gelmeye ve bunların sonuç vermeyeceğini göstermeye çalışan sonraki aşama sanığı biraz yılgınlığa sürüklermiş. Bu yılgınlık hemen kullanılması gereken bir psikolojik üstünlüğe yol verirmiş. Bu aşamada sanığa yaklaşılır, hatta öne eğilerek ona dokunulur, samimi bir hitap kullanılarak gözlerine bakılırmış. Sanık yenik ve çökkün görünüyorsa sorgulayıcının telkinlerine iyice açık hale gelmiş demekmiş. O........

© T24


Get it on Google Play