menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Denemeler; iyiler, kötüler

26 0
19.01.2024

Diğer

19 Ocak 2024

Ümraniyespor maçı öncesinde oynayacak kadroyu gördüğümde Okan Buruk'un iki amacı olduğunu düşündüm.

Maç başlayınca Okan Buruk'un üçüncü amacı daha olduğunu gördüm: Muhtelif denemeler yapmak.

Önce bu denemelerle başlayacağım.

Sezon başından bu yana spor kamuoyu ısrarla Galatasaray'ın 433 oynaması gerektiğinin altını çizdi. Muhafazakâr devrimci Okan Buruk da ısrarla 4231 formasyonunda ısrar etti. Dün gördüğümüz en önemli yenilik, Galatasaray'ın Eyüp Aydın özelinde 4231 görünümlü 433'le maça başlaması oldu.

Eyüp Aydın'ı, dün rakip oyun kurarken, daha önce Dries Mertens'ten alıştığımız gibi rakibin ikinci stoperine ön alan baskısı yaparken gördük. Bu da bana, Galatasaray'ın alışık olduğumuz gibi 4231 formasyonuyla oynayacağını düşündürdü.

Ancak aynı Eyüp Aydın 63'üncü dakikaya kadar sol ayaklı bir sağ iç oyuncusu (8 numara) olarak iç koridorda oynadı. Galatasaray hücumlarında sol içte sol ayaklı Berkan Kutlu (diğer 8 numara), merkezde ise yine sol ayaklı Kerem Demirbay oyun kurucu (6 numara) vardı. Zaman zaman Eyüp Aydın ve Berkan Kutlu'nun da oyun kurulumu sırasında geriye gelerek altı numara pozisyonunda oynadıklarını da şahit olduk.

Galatasaray'ın saha içindeki bu dağılımını daha net biçimde göstermek amacıyla aşağıya iki görsel bırakıyorum.

Okan Buruk Ümraniyespor karşısında sadece 4231 görünümlü 433 denemesini yapmadı. Başka minik denemeler de gerçekleştirdi. Sıralıyorum:

4231 görünümlü 433 saha dağılımı bizi şu soruya götürüyor: Forvet hattında görev yapan Tetê, Kerem Aktürkoğlu ve Halil Dervişoğlu nasıl bir düzende oynadılar? Bu sorunun en doğru yanıtı, “eskisi gibi oynadılar” olmalıdır. Zira Tetê dünkü maçta sağ iç koridoru kullandı çoğunlukla, Dervişoğlu merkez hücum oyuncusu olarak görev yaparken Aktürkoğlu ise şimdiye kadar gördüğümüz gibi hem sol ve sağ iç koridorları kullandı, hem de merkezi.

Bu kapsamda Aktürkoğlu'nu kâh merkezde gördük (örneğin sola kaymış olan Tetê'ye şut pası verdi), kâh sol iç koridorda rakip kaleye akarken (örneğin Demirbay'ın pasıyla rakip ceza sahasına girdi), kâh ikinci santrfor gibi kaleye şut atarken (örneğin Barış Alper Yılmaz'ın sağdan ortasına yarı volesini yapıştırdı), kâh sağ koridorda Icardi sendromu içine düşmüşken (aşağıdaki fotoğraf).

İzleyenler arasında bir anket yapsak “maçın oyuncusu kimdi” diye, kanımca kayıtlara göre karşılaşmayı üç asistle tamamlayan Kerem Demirbay açık ara önde çıkardı. Bunda şaşıracak bir şey yok; zira skora yönelik istatistikler açık biçimde bu sonucu destekliyor.

Ancak Demirbay'ın istatistiklere yansımayan bir başka yüzü daha var kanımca. O da Demirbay'ın Eyüp Aydın ve Berkan Kutlu yoruluncaya kadar, yani Galatasaray bu iki futbolcu üzerinden tempolu oynarken bu tempoya çıkamaması. Demirbay maçın bu bölümünde tempo yetersizliği nedeniyle bazı kritik hatalar yaptı.

Buraya o hatalardan iki örnek alıyorum.

Birinci örnek; dakika 17,12. Barış Alper Yılmaz taç atışında Tetê'ye oynuyor. Tetê, Barış Alper Yılmaz'la al-ver yaptıktan sonra topu merkezdeki Demirbay'a aktarıyor. Top Demirbay'a geldiğinde rakip defans hattının önünde iki Galatasaraylı futbolcunun boşta oldukları göze çarpıyor; bunlar Berkan Kutlu ile Halil Dervişoğlu.

Demirbay da bunu görüyor ve topu o bölgeye oynuyor. Ancak pası ne Kutlu'ya gidiyor, ne de Dervişoğlu'na (aşağıdaki fotoğraf); böylece Demirbay top kaybı yapmış oluyor.

Bu pas hatası sonrasında Ümraniyespor defansının uzaklaştırmak istediği topu Bardakcı kaparak hemen Kâzımcan Karataş'a oynuyor, böylece Galatasaray hücumunu tazelemiş oluyor. Karataş ceza sahasına koşu gösteren Dervişoğlu'na oynamak isterken rakip pas arası yapıyor. Ancak Karataş bu topu yeniden kazanıp........

© T24


Get it on Google Play