menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Suyun benzinden 4 kat daha pahalıya satıldığı havalimanı

64 1
07.07.2024

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

07 Temmuz 2024

Dört buçuk milyar yıl önce dünyada yaşamın onunla başladığı, tüm canlı organizmaların büyük oranda ondan oluştuğu ve o olmazsa yaşayamayacağımız, yaşam kaynağımız olan "su".

Su, vücut ısımızı düzenleyen, toksinleri atmamızı sağlayan, iç organlarımızın ve derimizin sağlığına katkı sunan, içeriden dışarı bedenimizin sağlığını koruyan ve destekleyen temel bir besin maddesi.

Hayatımız için böylesi yaşamsal bir değer taşıyan bir besine ulaşmak maalesef yıldan yıla zorlaşıyor. Dünya üzerinde bazı coğrafyalar üzücü bir şekilde çok uzun zamandır temiz içme suyuna erişim sıkıntısı yaşıyor. Dünyanın geri kalanı ise son yıllarda iklim krizinin etkisiyle, adım adım yaklaşmakta olan su kaynaklı sıkıntıların ayak seslerini duymaya başladı.

Birçoğumuzun çocukluğumuzda musluktan içebildiğimiz su, yıllar içinde şehirlerdeki plansız büyüme ve bundan kaynaklı alt yapı yetersizlikleri ile birlikte musluktan içilemez hale geldi. Ve aslında muhteviyatına çok da hakim olmadığımız, fiyatı günden güne çılgınca artan plastik/cam şişe ve damacana sulara mahkûm olduk. Yazımın devamında sizinle yaşamsal ihtiyacımız olan suyla ilgili son yolculuğumda yaşadığım ve beni bir hayli çarpan su hikâyemi paylaşmak istiyorum.

Bodrum - İstanbul yolculuklarımı son yıllarda yeni otoyolun sürüş rahatlığı sağlaması ve varış süresini kısaltması dolayısıyla karayoluyla yapmayı tercih ediyorum. Yeni otoyolun sunduğu avantajların yanında seyahatin eski tadı kalmadığını itiraf etmeliyim. "Tat" kelimesini burada "gerçek" anlamıyla kullanıyorum.

Eskiden yol boyu lezzet duraklarımız vardı İstanbul - Bodrum hattında. Benim için ilk durak Ayvalık Tostu, çiğ böreği ve köpüklü ayranı ile meşhur olan Susurluk Yasa tesisleri, sonrasında Akhisar'da bulunan Ramiz köftecisi, son durak da Bafa gölü kenarında bir çay molası idi.

Yeni otoyol ile birlikte tüm bu özgün restoranlar otoyol üzerinde bulunan büyük dinlenme tesislerinin içinde yer almaya başladı ve maalesef ne eski lezzet ne de ruh kaldı. Bazılarının şube sayıları arttı, bir merkezden yönetilmeye başladılar ve standart, sıradan bir lezzete dönüştüler.

Yolun bu haliyle artık tercihim kısa duraklamalar yapıp yolda tüketebileceğim içecek ve yiyeceklerle yoluma devam etmek.

Son dönemde, Bodrum'dan İstanbul'a dönüş yolunda vaktim varsa favorim, tam olarak yol üstü olmasa da geçen sene bir arkadaşımın önerisi üzerine yeni tanıştığım Karacabey'de bulunan Tavacı Refik. Otoyoldan Karacabey'e ulaşım kısa bir mesafe olduğu için yolunuzdan çok da sapmış olmuyorsunuz. Tavacı Refik, Karacabey Devlet Hastanesi'nin hemen karşısında. Henüz tanışmadıysanız tavsiye ederim.

Karayolu yolculuklarımda yaptığım kısa duraklamalarda restoran ve kafelerden yarım litrelik plastik şişe su aldığımda marketten aldığım suya oranla daha fazla para ödediğimin farkındaydım. Fakat bu hafta uzun bir aradan sonra Bodrum - Milas Havalimanında karşılaştığım su fiyatı beni çarptı ve hatta içimde bir öfke yarattı.

Suyun yazımın girişinde de belirttiğim faydalarının farkında olan bir insan olarak bol su tüketmeye özen gösteriyorum. Bunun için de her neredeysem elimin altında ve sokakta olduğumda da çantamda devamlı su bulunduruyorum. Tercihim hem çevre farkındalığı hem de ekonomik sürdürülebilirlik açısından her seferinde yeni bir plastik ya da cam şişe su satın almaktansa var olan cam şişelerimi veya termoslarımı evde doldurarak yanıma almak.

Fakat havalimanları kuralları gereği yanımızda taşıdığımız sıvıların her biri 100 mililitre ile sınırlandırılıyor. Bundan dolayı da çantamızda su bulunuyorsak güvenlikten geçmeden önce bu suyu ya tüketmemiz ya da çöpe atmamız gerekiyor.

Yani eğer havalimanlarında suya ihtiyaç duyarsak satın almaktan başka çaremiz yok. İstanbul Havalimanı hariç çünkü İstanbul Havalimanı yolcularının ücretsiz bir şekilde suya erişebilmeleri için havalimanına su sebilleri yerleştirmiş. Bütün havalimanlarının tez zamanda İstanbul Havalimanı'nı örnek alıp bu sisteme geçmesini diliyorum.

Ben de bu hafta Bodrum'dan İstanbul'a dönerken, havalimanında güvenlik kontrolünden geçtikten sonra susadığımı........

© T24


Get it on Google Play