menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Enflasyon: Kime ne kazandırıyor?

25 1
07.02.2024

Diğer

07 Şubat 2024

Enflasyon demokrasinin temel ilkesi olan saydamlık şartını zedelemektedir. Dünyanın hemen tümünde eski Yunan'dan beri tanımlanmaya ve kurumlarının oluşturulmasına çalışılan "demokrasi"nin, Trump ABD'sinden Modi Hindistan'ına, Erdoğan Türkiye'sinden, Orban'ın Macaristan'ından Putin'in Rusya'sına kadar çeşitli ülkelerde değişik şekillerde yeniden tartışılmaya başlanması, dalganın yeniden yükselişe geçmekte olduğu kaygısını uyandırmaktadır.

Enflasyon, ülkelerde siyasal sıkışıklığı boşaltmanın, işsizliği azaltmanın bir yolu olarak da kullanılmaktadır. Ancak bundan herkes aynı kazancı elde etmemektedir. Akıllı politikalar uygulanmadığında enflasyon hiperenflasyona dönüşmektedir. İşsizlik, ekonomik durgunluk dönemlerinde hükümetler çareyi başka ülkelerde kriz yaratmakta bulmaktadır. ABD Kongresinde Cumhuriyetçi Parti lideri Mitch McConnell seçmenlerine "Ukrayna'da veya ABD'nin müdahale ettiği diğer ülkelerde Amerikan askerlerinin ölmediğini, Amerikan Ukrayna ordusuna sağlanan silah ve malzeme desteği sayesinde savunma endüstrisinin önemli ihracat yaptığını söylüyor.

1914 yılında Avusturya'da Arşidük Franz Ferdinand'ın bir Sırp tarafından öldürülmesiyle başlayan Birinci Dünya Savaşı 28 Haziran 1919 tarihinde Fransa'da Versailles sarayında imzalanan antlaşma ile sonlanmıştı. Savaşa sonunda ezeli rakibi Fransa ve diğer müttefik ülkelerden tazminat elde etmek hesabıyla giren Almanya yenilince, 132 milyar altın mark (442 milyar dolar) gibi ağır bir savaş tazminatı ödemeye mahkûm edilidi.[1] Bir koyup üç almak hesabı önemli bir hiper enflasyona yol açtı. Ülkemizde de 80'li yıllarda böyle hesaplar yapıldı. Sonucu Almanya ve genel olarak Avrupa'dan daha hafif oldu.

Savaşın maliyeti bununla kalmadı, Keynes ve diğerlerinin öngördüğü şekilde çok daha yüksek maliyetli oldu. Avrupa'yı Hitler dönemine, İkinci Dünya Savaşı'na sürükledi. Yeri geldikçe enflasyonun toplumları ahlak çöküntüsüne sürüklediğini vurguluyoruz; bu kez enflasyon siyasal çöküntüye, milyonlarca insanın ölümüne yol açtı.

Almanya savaşı kaybetmekle kalmadı, on yıllar sürecek ve İkinci Dünya Savaşı ile sonlanacak fırtınalar yaşadı. Burada özetleyeceğimiz hiperenflasyon bu fırtınalardan biridir. 1945 Yalta Antlaşması, Birleşmiş Milletler'in ve ona bağlı uluslararası örgütlerin kurulması, nihayet Avrupa Birliği'nin doğması 1914'te başlayan bir dalganın sonucudur. J. M. Keynes'in 1919 yılında savaşın ekonomik sonuçlarına ilişkin olarak yaptığı uyarıya değindik.

Bu savaş tazminatını ödemek için Alman Merkez Bankası guvernörü R. Havenstein para arzını arttırdı markın arkasındaki altın karşılığını kaldırdı, dış borcu içeride borçlanarak finanse etmek yolunu seçti. Tarım bakanı markı arpa ile desteklemeyi önerdi. Sonuç hiperenflasyon ve markın hızla değer kaybetmesiydi. Bilmem bu okuyucuya geçmiş yıllarda Türkiye'de yaşadığımız tecrübeleri, birkaç günde kaybolan dolarları, hızlı devalüasyonu hatırlatır mı?

Hayat pahalılığının ne denli hızlı arttığının birkaç göstergesi olarak şu örnekler çarpıcıdır. 1922'de 160 mark olan bir somun ekmeğin fiyatı aynı yılın sonunda 200 milyar mark olmuştu. Alman markı alış verişten çok binalarda duvar kağıdı olarak kullanılıyordu, daha ucuza geliyordu.

Lokantalarda garsonlar her saat başında bir masanın üstüne çıkıp, bir saat için geçerli olacak yemek fiyatını ilan ediyordu. Yarım kilo etin fiyatı 3 milyar, patatesin fiyatı 50 milyon, bir bardak bira 150 milyon mark olmuştu. Fiyatlar hızla yükseldiği için Almanlar taksi yerine otobüsü tercih ediyordu, inilecek yere gelindiğinde taksimetre yeni fiyatı gösterirken, otobüs bileti binerken, o anda geçerli fiyattan ödeniyordu. Bunlar olurken, 1923 Ocak ayında bir dolar 17 bin mark iken, Temmuz ayında 4.6 milyon, Eylül ayında 98.9 Milyar, Ekim ayında 225 milyar mark olmuştu.

Kasım ayında Merkez Bankası Başkanı Havenstein'ın ölümü üzerine Hjalmar Schact başkanlığa atanır. Schaht'ın yaptığı ilk işler arasında marktan 12 sıfırın silinmesi ve Merkez Bankası'nın Alman Hazine bonolarını iskonto etmesi uygulamasının durdurulması olmuştur. (Bu iki olayın Türkiye'deki uygulaması henüz yenidir,........

© T24


Get it on Google Play