menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Asteriks’ten BRICS’e

16 5
12.06.2024

Diğer

12 Haziran 2024

İsa’dan önceki 50’li yıllar, Gal kralı ve Arverni kabilesi reisi Vercingetorix, Julius Sezar’ın Romalı askerleriyle savaşır. Bitmeyen bir savaştır bu. Bu savaşın öyküsü Fransa’da, Belçika’da bir yandan genç nesillere, ama özellikle çocuklara hitap eden Asterix, Hopdedix dizisinin konusudur. Tıpkı ülkemizde Muhteşem Süleyman ve diğer çeşitli tarih dizileri gibi. Onları resimleyen Belçikalı sanatçılar, bizde ise dizi prodüktörleri olmuştur.[1]

O zaman Roma İmparatorluğu Fransa’daki çeşitli krallıklarla savaşmıştır. İngiltere tarihinde tahtın peşinde olan ve hemen hemen tümü aynı aileden gelen “soylular” birbiriyle savaşmıştır. Osmanlı hanedanına baktığımızda sultanların evlatlarını, kardeşlerini boğdurmaları benzer iktidar hırsının sonucudur.

Tüm Avrupa hanedanı incelendiğinde, neredeyse her bir aile reisinin bir başka ülkenin kralı olduğu görülür. İngiliz-Britanya tahtında oturan III. Charles anne tarafından “House of Hanover”den Alman, babası olan Edinburgh Dükü tarafından ise Danimarka ve Yunan kökenlidir.

Çarlık Rusya’sına bakıldığında tarih 1574’te “Korkunç İvan’ın” Moskova Knezliğini kurmasıyla başlamıştır. Korkunç nitelemesi “Grozny” kelimesinden gelmektedir ve amaç İvan’ın korkunç olduğunu vurgulamak değildir. Batı Avrupa ülkeleri güç kazanmak için toprak elde etmeye, bunun için savaşmaya önem vermiştir, tıpkı çeşitli sultanlar döneminde Osmanlı İmparatorluğu’nun yaptığı gibi.

Bazı Avrupa ülkelerinin ortak köklerden geldiğine ve iktidar savaşlarının aile içinde olduğuna değindik. Fransa için bunu söylemek doğru değildir. Valois, Capetian, Carolingian ve Bourbon hanedanları Fransa’yı anlatmaktadır.

Çarlık Rusyasının güçlenmesi Büyük Petro ve Büyük Katerina döneminde Almanya, Avusturya İsveç, Hollanda gibi ülkelerden gelen gelinler üzerinden kurulan aile ilişkilerinden destek almıştır. Büyük Katerina bunun önemli örnekleri arasındadır.

Bu konuda ayrıntılar İlber Ortaylı’nın uzmanlık alanına girer.

Gelelim çağımıza.

Avrupa Birliğinin kuruluşu, Almanya ile Fransa arasında sınır oluşturan kömür-demir cevheri yataklarının paylaşılması kavgasına son vermek hedefinin sonucudur.

Avrupa’da devletler arası ilişkilerin temelinde kültür, gelenek ve ortak kazanç hedefi yatmaktadır. Avrupa Birliği’nin oluşumuna baktığımızda bunu görürüz. Birliği oluşturan ülkeler aslında ortak tarihe, kültüre, sahip olmalarını ekonomik çıkar birliği ile taçlandırmışlardır. Fransa ile Almanya yıllarda sınır bölgesindeki kömür ve demir kaynakları için savaşmışlardır. Avrupa Birliği ticaret yatırım ve işgücü hareketi ilişkilerini engelleyen, zorlaştıran ve kazanç kaybına yol açan, ulusal yasa, yönetmelik, gümrük gibi ticari ilişkileri ilişkilerini maliyetleri, uygulamaları ortadan kaldıran bir organizasyondur.

Tarihte hanedanların, İspanya, Portekiz, Hollanda gibi ülkelerde donanma gücüyle emperyal ilişkilerin meydana getirdiği oluşumları biliyoruz. Bugün farklı parametreler etkili olmaktadır. Bunların başında siyasi ilişkiler ve şirketlerin teknolojik-rekabet gücüyle oluşturdukları ticari güç gelmektedir.

Avrupa kıtasında büyük ailelerin iktidar olma özelliğine değindik. Buna karşılık Türkiye Selçuk ve Osmanoğulları’nın devamıdır. Osmanlı imparatorluğu parlak genişleme sürecinde adlarını andığımız çeşitli Avrupa ailelerinin iktidar alanlarında hasmı olmuştur. Türkiye AB’ne aday olarak eski hasımlarının kulübüne ortak olmak istemektedir. Üyelik sürecinin hep sürüncemede kalmasının nedenlerini, Türkiye’nin nesnel Maastricht ve Lizbon kriterlerinin aradığı liyakat standartlarını karşılamakta yetersiz kalmasının yanında bu husumette de aramak yerindedir.

Siyasi ilişkiler aile ilişkilerinin yerini alırken, bazı aileler sahip oldukları finans kuruluşları üzerinden etkilerini sürdürmektedir. Bu bazı durumlarda zora düşen hükümetler,........

© T24


Get it on Google Play