Yandaş medya
Yaşı yetenler veya yakın tarihimize dair kitap okuyanlar eminim hatırlar… 1958 yılında, iktidar partisi tarafından “vatan cephesi” icat edilmişti, toplumu kutuplaştırma kavramıydı, vatan cephesine üye olan vatandaşların isimleri radyodan tek tek okunmaya başlanmıştı.
★
Adı üstünde, cephe’ydi.
Sen bir cephedeysen, karşı cephedeki nedir, düşmanındır.
Vatan cephesine katılmıyorsan, e vatanın karşıtı ne, vatan hainiydin.
★
Zaten tek başına iktidar olan partinin lideri de açık açık bunu söylüyordu, hükümete itiraz edenleri “ehl-i salip camiası” ilan etmişti.
Nedir ehl-i salip?
Haçlı seferlerine katılan hristiyan topluluklardır.
Yani gayet açıktı, muhalefet, haçlı seferiydi, iktidara karşı çıkanlar, müslümanlara savaş açarak haçlı seferlerine katılan hristiyanlardı!
★
O yıllarda televizyon yoktu, cep telefonu yoktu, internet yoktu, gazetelerin toplam tirajı nüfusun yüz binde birine bile ulaşamıyordu, buna rağmen, namuslu gazeteciler mahkeme mahkeme süründürülüyor, gazeteler sansürleniyor, kapatılıyordu, Ankara Radyosu’ndan başka kitle iletişim aracı yoktu. Tek sesti. Tek parti iktidarının emrindeydi, borazanıydı. Radyo haberleri her sabah “muhalefetten istifalar ve vatan cephesine iltihaklar devam ediyor” anonsuyla başlıyordu. Sonra da gün boyunca haber bültenlerinde uzuuun uzun isim listesi okunuyordu.
★
Güya haber bülteniydi ama, vatan cephesine katılanların isimlerden başka haber okunmaz olmuştu. Buna rağmen, sabah, öğle ve akşam haberlerinin saatleri yetmedi, öğleden sonra “yurdun dört köşesinden haberler” diye yeni bir haber saati ilave ettiler, liste okumaya devam ettiler.
Ahali radyoyu ne zaman açsa, vatan cephesine katılanları dinliyordu, başka tek kelime duyamıyordu.
★
Mahalle baskısı devreye sokuldu, vatan cephesine katılmayanlara, sen niye katılmıyorsun diye hesap sorulmaya başlandı. Meclisteki kutuplaşma, Anadolu’nun kılcal damarlarına kadar, köylere kadar yayıldı.
Toplum cepheleşti.
Radyo sürekli açık tutulduğu için, aynı kahvehanede bile oturamaz hale geldiler, gittikleri kahvehaneleri ayırdılar. Dini siyasete alet eden imamlar yüzünden, aynı camiye gitmez oldular. Radyonun sesini inadına sonuna kadar açan esnaflar peydah oldu, aynı muhitte oturan insanlar aynı bakkala aynı manava gitmemeye başladılar, ticareti siyasete alet eden esnaflar yüzünden aynı........
© Sözcü
