Peşinen mahkum edilenler
Cumhurbaşkanına eleştiri tweeti atan 22 yaşındaki Beyza G. hapiste...
Sokak röportajında söyledikleri sebebiyle 23 yaşındaki Dilruba K. hapiste...
Sosyal medyada ifade özgürlüğü bağlamında bu gençlerin özgürlüğe kavuşması için kampanyalar düzenleniyor.
Peki, hapse atılan benzeri gençlerin sayısı niçin hep artıyor?
Savcılar- hakimler, bu gençleri cezaevine göndermek için neden pek istekli davranıyor? Cezanın caydırıcılık oluşturacağını sanmalarından mı?
-Bir daha kimse cumhurbaşkanına hakaret etmez...
-Bir daha kimse dini değerlerle alay etmez...
Oysa... Yaşamın pratiği bunun tersini gösteriyor:
Tanzimat’tan başlayarak bizim hukuk anlayışımız; Aydınlanma çağında ortaya çıkan ve büyük oranda Avrupa’da başlayıp tüm dünyaya yayılan ceza eksenli adalet anlayışı üzerine kurulu. Ve fakat:
Yıllardır elde edilen istatistiki veriler cezanın pek öyle caydırıcı ve suç önleyici etki meydana getiremediğini ortaya koyuyor. Türkiye’de suç oranları, -özellikle- 2000 yılı ve sonrası dönemde işlenen suçlarda Avrupa normallerinin çok üstünde...
Kavrayamadığımız şu; suçu cezalandırmak kolay, suçu önlemek zor. Bu da tek boyutlu cezalandırma ile mümkün........
© Sözcü
visit website